Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Federal Meclis'i feshederek ülkenin 23 Şubat 2025'te erken seçime gideceğini açıkladı. Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki üç partili koalisyonun çökmesinin ardından alınan bu karar, ülkenin siyasi tarihinde ender yaşanan bir durumu işaret ediyor.
KOALİSYON KRİZİ VE GÜVEN OYLAMASI KAYBI
Almanya’nın durgun ekonomisini canlandırma konusundaki anlaşmazlıklar, koalisyonun dağılmasına neden oldu. Özellikle Maliye Bakanı’nın 6 Kasım’da görevden alınması, hükümetteki gerilimi artırdı. Bunun sonucunda Başbakan Scholz, 16 Aralık’ta yapılan güven oylamasını kaybederek erken seçimin önünü açtı. Ülkedeki anayasa gereği Federal Meclis’in kendi kendini feshetmesi mümkün olmadığından, bu kararı verme yetkisi Cumhurbaşkanı Steinmeier’e bırakıldı. Steinmeier, anayasanın öngördüğü 21 günlük sürenin ardından parlamentoyu feshetti ve erken seçim tarihi olarak 23 Şubat’ı belirledi.
TARİHİ BİR KARAR
Bu, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası anayasası gereğince Federal Meclis’in feshedildiği dördüncü durum oldu. Daha önce bu süreç, 1972'de Willy Brandt, 1982'de Helmut Kohl ve 2005'te Gerhard Schröder dönemlerinde yaşanmıştı. Özellikle Schröder’in başbakanlığı döneminde gerçekleşen erken seçim süreci, merkez sağın lideri Angela Merkel’in zaferiyle sonuçlanmış ve Almanya siyasi tarihine damga vurmuştu.
SİYASİ TABLO VE SEÇİM BEKLENTİLERİ
Son anketler, Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD), Friedrich Merz liderliğindeki muhafazakâr muhalefet bloğu CDU/CSU’nun gerisinde olduğunu gösteriyor. Hükümetin diğer ortağı çevreci Yeşiller’in liderlerinden Robert Habeck ise başbakanlık yarışında önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Öte yandan, popülist ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, oy oranını artırmış olsa da diğer partilerle iş birliği yapmayı reddeden bir politika izlediği için hükümet kurma şansı düşük görünüyor.
GÜNDEMDEKİ KİLİT KONULAR
Almanya’nın erken seçim sürecinde göç, ekonomik durgunluktan çıkış stratejileri ve Ukrayna’ya yönelik destek politikaları, seçimin ana tartışma konuları arasında yer alıyor. Özellikle ekonomik durgunluk ve artan yaşam maliyetleri, seçmenlerin dikkatini çekiyor.
YENİ HÜKÜMET SÜRECİ VE KOALİSYON BEKLENTİLERİ
Almanya’nın seçim sistemi, geleneksel olarak koalisyon hükümetlerini zorunlu kılıyor. Bu nedenle 23 Şubat seçimlerinin ardından hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı ve hükümet kurulması için uzun müzakerelerin yapılacağı öngörülüyor. Friedrich Merz liderliğindeki CDU/CSU bloğunun başbakanlık için favori olduğu seçimlerde, koalisyon ortaklarının kim olacağı büyük bir merak konusu.
Bu kritik seçim süreci, Almanya’nın geleceğini şekillendirecek kararların alındığı bir dönemi işaret ediyor. Seçim sonrasında kurulacak hükümetin ekonomik ve sosyal sorunlara nasıl çözümler sunacağı, tüm Avrupa’da dikkatle izlenecek.