Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan araştırma, Almanya'da sığınmacı kabulüne yönelik endişelerin arttığını gösteriyor. Toplumun önemli bir kesimi, ülkenin daha fazla sığınmacıyı kaldıramayacağına inanıyor ve bu durumun sosyal, ekonomik ve eğitim sistemine olumsuz etkileri olacağından endişe ediyor.
SIĞINMACI AKINIYLA ARTAN HUZURSUZLUK
Almanya'da yaşanan enerji krizi ve yüksek enflasyon gibi faktörlerle birlikte artan sığınmacı akını, toplumda huzursuzluğa neden oluyor. Kamuoyu araştırması, sığınmacı sayısındaki artışın okullardaki sorunların ve konut yetersizliğinin yanı sıra sosyal devletin üzerindeki yükü artıracağına dair endişeleri yansıtıyor. Araştırma, sığınmacıların Almanya'ya göçünün sosyal devlete ek yük getireceği, konut sıkıntısına yol açacağı ve şehir merkezlerinde yaşayanlarla göçmenler arasında problemlere neden olabileceği endişelerini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, okullarda yaşanacak sıkıntıların da artacağı öngörülüyor.
GÖÇMENLERE YÖNELİK TUTUMDA DEĞİŞİM
Araştırma, Almanya'ya çalışmak veya eğitim almak amacıyla gelen göçmenlere olumlu bir tutum sergilenirken, sığınmacılara yönelik tutumun daha çekingen olduğunu gösteriyor. Göçmenlere karşı tutumda yaşanan değişim, farklı yaş grupları, eğitim düzeyleri ve bölgesel faktörlerle ilişkilendiriliyor.
GÖÇ POLİTİKASINDA YENİ TARTIŞMALAR
Almanya'da yaşanan sığınmacı akını, göç politikasında yeni tartışmalara yol açıyor. Bertelsmann Vakfı raporu, sığınmacı akınıyla ilgili şikayetlerin sosyal sistem, konut piyasası ve eğitim alanlarında yoğunlaştığını ve siyasetin bu konularda daha fazla eğilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, iş piyasasında göçmenlere yönelik fırsatların arttırılması talep ediliyor. Bertelsmann Vakfı'nın Uyum Uzmanı Ulrike Wieland, sığınmacıların başarılı bir şekilde entegre edilmesi ve iş hayatına adapte edilebilmesi için uluslararası iş birliğinin önemine vurgu yapıyor. Kamuoyu araştırmasına katılanların çoğu, devletin sığınmacılara daha hızlı çalışma izni vermesi gerektiği görüşünde birleşiyor.