Mehmet Tanlı / Almanya
Almanya’nın eski Madenci Kenti Ahlen’de Alman Sosyal Demokrat Partisi(SPD) Ahlen Teşkilatı-Warendorf ‘Göç ve çok Çeşitlilik Çalışma Grubu’nun düzenlediği bilgilendirme akşamında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar olan politik ve toplumsal yapısı tanıtıldı.
Bonn Üniversitesi’nden Politik Bilimci Mahir Tokatlı’nın konuşmacı olarak davet edildiği toplantı da etkinliği düzenleyen Çalışma Grubu’nun Başkanı Warendorf İl Genel Meclisi Üyesi Ergül Aydemir ve bölgenin SPD Eyalet Milletvekili Annette Watermann-Krassın katılımcıları selamlamasıyla başladı.
‘TÜRK-İSLAM SENTEZİ KENDİSİNDEN OLMAYANI YOK SAYIYOR’
Daha sonra konuşmacı olan Tokatlı, panelde kronolojik biçimde Türkiye’deki kurucu felsefeden günümüz Türkiyesi’ne kadar olan politikaları, önemli siyasi kararları, gerçekleşen siyasi ittifakları, toplam siyasi tabloyu gözler önüne getirdi.
‘KAOSUN SEBEBİ TEKÇİ ZİHNİYETLERİDİR’
Tokatlı, panelde son iki yılda Erdoğan Hükümeti ile Almanya arasında yaşanan gerginliğe, restleşmeye kadar varan kriz ve onun Almanya’daki yansımalarına da değindi. Ayrıca Almanya’da neden Erdoğan’a daha çok oy çıktığını istatistiklerle açıkladı ve nedenlerini örneklerle vurguladı.
‘UYUM DEĞİL KATILIM, KATMA DAHA DOĞRU BİR TERİM’
Politolog Mahir Kanatlı ’’Türkiye çok dilli, çok kültürlü jeopolitik açıdan önemli bir coğrafyada. Cumhuriyet sisteminin sağlıklı yürümesi, demokrasinin oturması için bu çok çeşitlilik göz önünde bulundurulmalı, farklı etnik ve inanç gruplarıda ülkeyi birlikte yönetme sürecine katılmalıydı. O zaman verilen sözler tutulmadı. Ülkede şu an var olan Türk-İslam sentezi, kendisinden olmayanı yok sayan tekçi zihniyet şuan ki kaosun nedenlerinden sadece birisidir. Çözüm demokrasidir, eşit haklar ve katılımdır.’’ şeklinde konuştu.
Mahir Tokatlı Almanyadaki Türklerin bir kısmının Erdoğanı neden tercih ettiğini ise şöyle yorumladı;
’’Her şey istatistiklerde görüldüğü gibi değil Erdoğanı seçenlerin oranı. Türkiyelilerin çoğu sandığa gitmiyor. Gidenler üzerinden yapılıyor bu hesaplar ama onlarında Erdoğan’ı tercihlerinde burda dışlanmaları ve kırılan gururları, dışlanmışlık hissi önemli rol oynuyor.
Erdoğan’ın kendilerine sahip çıktığına inanıyor bu insanlar. Yabancıların Alman toplumuna uyumu konusunda ise ben örneğin ‘Uyum/entegrasyon’ (Integration) kelimesini hiç beğenmiyorum. Biz neye nasıl uyum sağlayacağız? Katılım, kabul, dahil etme (inklusion) daha doğru bir terim olur’’ dedi..
Ahlendeki panelde ‘Innosozial’ adlı Sosyal Kuruluşun Müdürü Dietmar Zöller’de yaptıkları ‘’Ahlen 2030 ‘’ adlı Araştırmadan bahsetti ve Almanlarla göçmenler arasında kötüleşen insani ve toplumsal ilişkilere dikkat çekti. Zöller sıkıntıların, sorunların şeffaf biçimde konuşulması, tartışılması gerektiğini söyledi.
Ahlendeki Etkinlik soru-cevap bölümüyle son buldu.