Ömer ŞAHİN / Ankara
“6’lı Masa” diye yola çıkıp şimdi “Millet İttifakı” olarak anılmayı yeğleyen muhalefet partileri henüz adaylarını açıklamadılar ama iktidara gelirler ise nasıl bir yönetim sergileyeceklerini gösteren “Ortak Mutabakat Metni”ni kamuoyuna sundular.
Aylardır süren bir çalışmaydı. 6 partiden de aralarında bakanlık yapmış isimlerin de olduğu hepsi üst düzey devlet görevinde bulunmuş 6 genel başkan yardımcısının emeğinin ürünü olan bir çalışma. 9 ana başlık ve 2 bini aşkın düzenlemeden oluşuyor. “Hükümet Protokolü” diyeceğimiz bu metin ortak cumhurbaşkanı adayı, seçim beyannameleri ve seçimden sonra uygulanacak hükümet programının da ana omurgasını oluşturuyor.
Böylesi önemli bir toplantı ve kritik güne dair önce olumsuz gördüğüm bazı izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. ATO Congresium’da yapılan toplantının organizasyonu acemiceydi. Girişte kartlarımızı almak istediğimizde, “Sorun var, kart veremiyoruz” denildi. Direk geçiş yapılması istendi. 6 liderin belki de muhtemel Cumhurbaşkanı’nın katılacağı böyle önemli bir toplantıda söylenecek söz mü bu? Böyle bir aksaklık nasıl yaşanır? Bir çok gazeteci arkadaş bu durumu görünce AK Parti organizasyonlarındaki düzeni örnek gösterdi. “AK Parti’den bari organizasyon işini örnek alsalar” demekten kendimizi alamadık.
Aynı aksaklığı salonun içinde de yaşadık. Herkes bizim kadar şanslı değildi. Parti yöneticilerinin ayakta kalışına şahit olduk. Sunum yöntemi de sorunluydu sanki. Bir ara salon boşalır gibi oldu, tempo düştü. İYİ Parti’li Ümit Özlale’nin konuşması salonu coşturdu. 6 lider dinleyici olarak katıldığı toplantının sonrasında sadece mutabakat metni ile poz verdiler. Adları Cumhurbaşkanı adayı olarak geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici de salondaydı. Neşeli haliyle dikkat çeken ve ilgi odağı olan Kesici, gazetecilerle birlikte izlediği toplantı sırasında bol bol fotoğraf çektirdi.
Neredeyse her alanda 2 binin üzerinde çözüm önerisi olan bir program hazırlanmış. Çocuk ve Hayvan Hakları’ndan Göçmen Sorunu’na, yoksullukla mücadeleden sosyal yardımlara, iklim ve çevreden savunma sanayiine hayatın hiçbir alanı atlanmamış. Bir hükümet programında yer alacak bütün başlıklar fazlasıyla mevcut. Videolar eşliğinde özetlenen vaatler arasında gerçekten dikkat çekici olanlar vardı. Salonda yükselen alkışlardan en fazla beğeni toplayan vaatleri şöyle sıralayabilirim:
- Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’ne taşınacak
- Cumhurbaşkanlığı’na bağlı saray, köşk ve yalılar halka açılacak
- Cumhurbaşkanlığı uçakları satılıp, yangın söndürme uçakları alınacak.
- Atatürk Havalimanı yeniden açılacak
- Bir kişi üç, beş yerden maaş alamayacak
- Kanal İstanbul projesi iptal edilecek
- Yaz saati uygulaması sona erecek
Toplantı salonunda bir kez daha gördük ki herkesin aklı fikri adayın kim olacağında. Muhalefet seçmeninin üzerine de yılgınlığın sindiği gözlerden kaçmıyor. İktidarda canlanma görülürken yarışı önde götürdüğü görülen muhalefetin son birkaç aydır içine düştüğü durum ‘değişim’ bekleyen kesim için alarm zilleri çaldırıyor. Muhalefetin bir an önce önce kendi kitlesine heyecan ve umut vermesi gerekiyor. Bakalım aday tanıtım lansmanı nasıl olacak?