Kovid-19'un kişinin sadece bağışıklık sistemini değil metabolizmasını da ilgilendiren bir hastalık olduğunu anlatan Dr. Leo Galland, "Zaten bu nedenle şeker hastaları ve aşırı kilolu kişiler büyük risk altında. Dolayısıyla metabolizmanızı iyileştirecek bir beslenme düzeni koruyucu olacaktır. Özellikle de çinko çok önemli. Bununla ilgili kanıtlar var. Meyve, sebze, bitki ve baharatlarda bulunan biyoflavonoidler, vücudunuzun virüse verdiği tepkiyi önemli ölçüde etkiliyor. İlk yapmanız gereken, kabuklu yemiş, tohum, sebze, balık ve deniz ürünleri içeren, tamamen doğal gıdalardan oluşan bir beslenme alışkanlığı edinmek" önerisinde bulundu.
"Çay virüslerin çoğalmasını engelliyor"
Çayın virüsle mücadelede oldukça faydalı olduğunun altını çizen Dr. Leo Galland, "Yeşil çaydan ziyade siyah çayda bulunan bazı maddeler, virüsün çoğalmasını önler. Ayrıca çayı süt ile içmemek gerekir çünkü süt, ihtiyacımız olan şeylerin emilimini engeller. Çayı, olduğu gibi içmek gerekir. Bunun yanında melatoninin faydalı olduğunu gösteren bazı kanıtlar var. Melatonin takviyesi yapan insanların Kovid-19'a yakalanma ihtimali daha düşük. Muhtemelen bunun nedeni, melatoninin bağışıklığı güçlendirici ve antiinflamatuvar etkisi" diye konuştu.
"Çörek otu antiviral bir etkiye sahip"
Koronavirüsle mücadelede bağışıklığı kuvvetlendirmek adına kullanılacak şifalı ot ve bitkilerin de olduğunu anlatan Dr. Leo Galland, "Ayrıca kullanabileceğiniz birçok şifalı ot ve baharat bulunuyor. Çörek otu, benim gözdelerim arasında yer alıyor. Bin yıldan uzun süredir Batı Asya'da tüketilen temel sağlıklı besinlerden biri olan çörek otu, antiviral etkilere sahip. Kovid-19 değil belki ama hepatit virüsüne yakalanan insanlar üzerinde yapılan klinik deneylerde çörek otunun antiinflamatuvar ve antiviral etkileri gözler önüne serilmiş. Eğer tek bir sağlıklı besin seçmem gerekseydi, çörek otunu seçerdim. Çörek otunun içindeki en aktif maddeler yağında bulunur. Taze tohumu alıp öğütebilirsiniz. Oldukça yumuşaktır. Çok hoş bir aroması vardır. Antiinflamatuvar etkiye yol açan maddeler, çoğunlukla yağında bulunur" ifadelerini kullandı.
"Aşılanma ve doğal tedavi birbirini desteklemeli"
Koronavirüs aşılarını desteklediğini ifade eden Dr. Leo Galland, aşılanma ve doğal beslenmenin bir arada kullanılmasını önererek şöyle devam etti:
"Kovid-19 aşılarının dünyada büyük bir fark yaratacağını düşünüyorum. Ama bu biraz zaman alacak. Burada beni endişelendiren şey şu: Bu trilyon dolarlık aşı ve ilaç geliştirme yarışında birçok farklı yaklaşım göz ardı edildi. Bu konu üzerine bazı yazılar kaleme alıp internet sitemde yayınladım. Virüsün etkisini azaltmaya, bulaşmayı engellemeye yardımcı olacak doğal ürünler aradım. Bu ürünlerin birçoğunu, klinik uygulamamda kullandım. Şu ana kadar gördüğüm sonuçlardan çok memnunum. Tabii ki bu kontrollü veri değil. Tedavi ettiğim hastalardan edindiğim tecrübe. Çörek otu bunlardan biri. Güney Asya kökenli bir baharat olan zerdeçal yani kurkumin bir diğeri. Kırmızı üzümde bulunan resveratrolu da eklemek gerekir. Bunların hepsi, önemli antiinflamatuvar, antiviral ve koruyucu etkilere sahip. Aşı ve doğal tedavinin ikisine de ihtiyacımız olacak. Aşıların, virüsün bulaşıcılığını durdurup durdurmadığını bilmiyoruz. Bu durum aşılarla ilgili en büyük sorunlardan birini oluşturuyor. Verileri yayınlanan aşılar, insanların hastalanmamasını, hastaneye düşmemelerini sağlıyor ve hayatlarını kurtarıyor. Buraya kadar harika. Ancak bu aşıların, virüsün bulaşıcılığı konusunda etkili olup olmadığını bilmiyoruz. Bu meselenin, 2021 yılının ilerleyen aylarında çözülmesini umut ediyorum. Doğal ürünler de bu sürecin bir parçası."
"Alerji İçin Çözüm" kitabı Ketebe Yayınları'ndan çıktı, editörlüğünü Silvan Alpoğuz'un üstlendiği kitabın çevirmenliği ise Sezai Saraç'a ait.