T24 yazarı Tolga Şardan,"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın re'sen başlattığı soruşturma kapsamında sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Şardan'ın hakimlik sorgusuna Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu da avukatı olarak katılmış ve savunma yapmıştı. Şardan tutuklanmadan önce adliye gelen Ankara Barosu yönetimi, tutuklama kararının ardından açıklama yaptı.
"İhbarımızdır" başlığıyla açıklama yapan Ankara Barosu, "Haberleri sansürlemek, gazetecileri tutsak etmek yerine yargının tüm paydaşlarını zan altında bırakan iddiaları soruşturmak üzere Cumhuriyet Savcılarını derhal göreve çağırıyoruz" dedi.
Ankara Barosu'nun açıklaması şu şekilde:
"Yargıdaki yolsuzluklara işaret eden haberi sebebiyle gazeteci Tolga Şardan, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğince Ankara'da tutuklanmıştır. Ankara Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin hazır bulunduğu sorguda, avukatları ile birlikte Başkan Av. Mustafa Köroğlu tarafınca Tolga Şardan müdafiliği üstlenilmiştir. Verilen tutuklama kararı, hukuki olmaktan uzak, halkın haber alma özgürlüğünü hiçe sayan, gerçek gazetecileri dezenformasyon kisvesi altında korkutmak ve yıldırmak isteyen zihniyetin tezahürüdür.
Haberleri sansürlemek, gazetecileri tutsak etmek yerine Yargının tüm paydaşlarını zan altında bırakan iddiaları soruşturmak üzere Cumhuriyet Savcılarını derhal göreve çağırıyoruz.
İhbarımızdır!"
Tolga Şardan savcılık ifadesinde, "Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım" dedi; avukatı yazının ihbar durumunda sayılması gerektiğini söyledi
MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan T24 yazarı Tolga Şardan, savcılığa verdiği ifadede, "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtti.
Suçlamayı kabul etmeyen Şardan, "Ben 35 yıldır gazetecilik yapmaktayım. 35 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı ve güvenlik bürokrasisini yakından takip eden bir gazeteci olarak hangi konuların suç teşkil edeceğini, hangi konuların suç teşkil etmeyeceğini bilecek tecrübeye sahibim. Bana bildirmiş olduğunuz suç iddiasıyla ilgili olarak atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Altını çizerek söylüyorum sadece halkı bilgilendirmek çerçevesinde gazetecilik yaptım" dedi. Şardan'ın avukatı ise, "Müvekkilin yazısının ihbar niteliği sayılıp soruşturmayı açan savcılıkça araştırılması gerekirdi" dedi.
Kararında TCK 217/A’nın katalog suçlardan olduğunu ifade eden 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak “kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürdü. Mahkemenin tutuklamaya sunduğu gerekçelerden biri de “beklenen ceza veya güvenlik önlemi” oldu. Tutuklanan Şardan, Sincan Cezaevine gönderildi.