Antakyalı depremzede Nurcan Gülbaş, Gerçek Gündem'e yaptığı açıklamada, Antakya'nın doğal afet bölgesi ilan edilmemesinin kendilerini sahipsiz hissettiklerini ve devletin bu topraklardaki insanlara sahip çıkmasını istediklerini belirtti.
KADINLARI BIR ARAYA GETIRIP ÜRETİME KATKI SAĞLAMAK
Dayanışma Köprüsü Derneği, deprem bölgelerinde özellikle Hatay'da görev alan Antakyalı depremzedelerle bir araya gelerek kadınları üretime katkı sağlamak amacını taşıyor. Dernek bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler, sohbetler ve farkındalık çalışmalarıyla depremin yaratmış olduğu olumsuz etkiler azaltılmaya çalışılıyor.
Gülbaş, "Dayanışma Köprüsü adı altında kadınlarla bir araya geldik. Amacımız aslına bakarsak hem mental olarak iyileşmek hem de üretime katkıda bulunmak. Kadınların yaptıkları örgüler, atkılar, el örgüleri hem iyileştiriyor hem de maddi açıdan katkı sağlıyor. Bu amaçlarla bir araya geldik." dedi.
DERNEK, KADINLARI MENTAL OLARAK İYİLEŞTIRMEK VE ÜRETİME KATKI SAĞLAMAK İÇİN KURULDU
Gülbaş, Dayanışma Köprüsü adı altında bir araya gelen kadınların hem mental olarak iyileşmeyi hem de üretime katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti. Dernek bünyesinde kadınlar tarafından yapılan örgüler, atkılar, el örgüleri ile hem iyileşmenin hem de maddi katkının hedeflendiğini belirtti.
Gülbaş, "Diğer deprem bölgelerine göre farklı bir yerde yaşıyoruz. Antakya dışarıdan nasıl algılanıyor bilmiyorum fakat artık Antakya yok. Antakya’da yaşanan elektrik sıkıntısı, webin olmaması, yolların çok kötü olması, hala yıkıntı toplanıyor olması bizi yaşamsal olarak çok zorluyor. Biz hala kredi ödemeye devam ediyoruz. Yıkılan evlerimizin kredisini ödüyoruz, elektrik, su gibi ödemelerimiz de var. Antakya’nın doğal afet bölgesi ilan edilmemesi bizi çok yaralıyor. Sahipsiz hissediyoruz kendimizi. Sahiplenilmek istiyoruz, devletin bu topraklardaki insanlara sahip çıkmasını istiyoruz çünkü bizim sivil toplum kuruluşları olarak, dernek olarak yapabileceklerimiz çok sınırlı."
ANTAKYA'DA YASANAN SORUNLARIN HALA DEVAM ETMESİ
Gülbaş, depremin üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen Antakya'da hala büyük sorunların yaşandığını dile getirdi. Elektrik sıkıntısı, internetin olmaması, kötü yollar ve hala yıkıntıların toplanıyor olması gibi sorunlarla başa çıkmakta zorlandıklarını ifade etti. Ayrıca, kredi ödemeleri, elektrik ve su gibi giderlerle mücadele ettiklerini ve Antakya'nın doğal afet bölgesi ilan edilmemesinin kendilerini sahipsiz hissettiklerini vurguladı.