Antalya Su ve Atık Su İdaresi Genel Müdürlüğü yanıtında, artan arsenik miktarını kabul etti ancak bunun sanayi atıklarından kaynaklanabileceğini de savundu.
21 Mart 2018 tarihli yazıya atıfta bulunulan raporda, şu ifadeler yer aldı: “Yazıda, bölgede plansız açılan kuyular su debisini azalttığı, ortalama kuyu derinliğinin 100 metre olduğu ve yeni kuyularla bu derinliğin artabileceği vurgulanmıştır. Su temini için kaynakta derinlik artması suyun içinde bulunan arsenik oranını artıran bir neden olduğu da düşünüldüğünde bölgede alınan verilerde Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen arsenik seviyesi aşılmıştır. Bölgeye 8 milyon 195 bin TL tutarında içme suyu paket artırma tesisi yatırımı yapılmıştır.”
KANSER RİSKİ
BirGün’e konuşan Halk Sağlığı Uzmanı Cavit Işık Yavuz, “Arsenik kanserojen bir maddedir. Arsenik su ile uzun süreli alındığında kansere, deride yara ve renk değişikliğine, kabuklanmaya, akciğer ve kalp damar hastalıklarına ve diyabete yol açar” dedi.
Anne karnındaki bebeklerin de arsenikten etkilenebildiğine ve gelişim bozuklukları ortaya çıkabileceğine değinen Yavuz, “Ayrıca erken çocukluk döneminde arsenik etkilenimi, kanserler, akciğer hastalıkları, kalp krizleri ve böbrek yetmezliği nedeniyle erken yaşta ölümlere neden olabilmektedir. Bunun yanında arseniğin bilişsel gelişim, zeka ve hafıza üzerine olumsuz etkileri olduğu da gösterilmiştir” diye konuştu.