Santo Domingo Üniversitesi'nden Kathleen Martinez liderliğindeki heyecan verici kazılar, birkaç yıldır devam ediyor ve Kleopatra VII'nin kayıp mezarını bulma amaçlı bir arayışı yönlendiriyor. MÖ 280 civarında Kleopatra'nın selefi II. Ptolemy tarafından kurulan Taposiris Magna'nın, ünlü kraliçeyle yakından ilişkili olan Osiris ve İsis tanrılarına adandığı söyleniyor.
Antik becerilerin yankıları
13 metre derinlikte bulunan keşif, sağlam kumtaşına detaylı bir şekilde oyulmuş bir tüneli gösteriyor. Yunanistan'ın Samos Adası'ndaki M.Ö. 6. yüzyıldan kalma Eupalinus Tüneli'ne çarpıcı bir benzerlik taşıyan bu tünel, uzmanları şaşırtıyor.
Eupalinus Tüneli, eski bir mühendislik harikası olarak tanımlanırken, onu inşa edenlerin becerisi ve yaratıcılığının bir kanıtıydı. Benzer şekilde, Taposiris Magna'daki tünel, Yunan eşdeğerinin aynısı olmasa da, antik uygarlıkların ileri teknik yeteneklerinin bir göstergesidir.
Gizemli amaç
Taposiris Magna tünelinin en ilginç yanlarından biri ise gizemli amacıdır. Tünelin bazı bölümlerinin su altında olması, ona gizemli bir hava katıyor. Kathleen Martinez ve ekibi, bu keşfin Kleopatra'nın son istirahat yerini bulma arayışında önemli bir ipucu olabileceğine inanıyor.
Tapınak kompleksi, Kleopatra ve Büyük İskender'in resimlerinin yanı sıra tanrıça İsis'e adanmış madeni paralar da dahil olmak üzere önemli ipuçları ortaya çıkardı. Ayrıca tapınak alanında Greko-Romen mezarların bulunduğu mezar şaftları keşfedildi. Bulgular, Kleopatra ve kocası Mark Antony'nin benzer mezarlara gömülmüş olabileceği ihtimalini artırıyor.
Keşiflerin bir sonraki aşaması yakındaki Akdeniz'e kadar uzanacak. Yüzyıllar boyunca yaşanan depremler ve doğal afetler, tapınağın bazı bölümlerinin sular altında kalmasına neden oldu ve arama çalışmalarını daha karmaşık hale getirdi. Kazılar ayrıca Mariout Gölü'nden Akdeniz'e uzanan bir tünel ağı da ortaya çıkardı ve bu da kayıp şehrin çevresindeki entrikayı artırdı.
Kleopatra ve Mark Antony'nin mezarlarının Taposiris Magna'da sonunda bulunup bulunmayacağına bakılmaksızın, kapsamlı kazılar esrarengiz antik kentin daha fazla sırrını ortaya çıkarmayı vaat ediyor. Tünelde çömlek ve dikdörtgen kireç taşı blokları gibi değerli eserler zaten bulunmuş durumda