Resmi olmayan verilere göre, trafikteki her on araçtan biri, ağır hasar gördükten sonra pert olmuş durumda ancak onarılarak tekrar yola çıkıyor. Bu araçların onarım süreci ise belirsizliğini koruyor.
TRT Haber’in aktardığına göre, günümüzde en basit kazaların maliyeti 100 bin TL’ye ulaşabiliyor. Değeri milyonlarca TL olan araçların kazaya karışması durumunda bu maliyetler çok daha yüksek rakamlara çıkabiliyor. Ancak birçok sigorta poliçesi bu yüksek bedelleri karşılamakta yetersiz kalıyor ve bu durum masrafların sürücülerin üstüne binmesine neden oluyor.
Son zamanlarda, trafik kazalarında dikkat çeken bir diğer husus da kazaya karışan araçların hızla perte çıkarılması. Bazı sigorta şirketlerinin, hasarı büyük olmayan araçları bile pert olarak değerlendirdiği iddia ediliyor. Bu durum, kazaya karışan ve kusurlu olan sürücüler için ciddi mali kayıplara yol açıyor.
Sürüş Güvenliği Uzmanı Turgut Yüksekdağ, "pert" teriminin artık yalnızca "kullanılamaz hale gelmiş araç" anlamına gelmediğini, sigorta şirketleri açısından "finansal pert" kavramının ortaya çıktığını belirtiyor. Uzman, sigorta şirketlerinin yüksek tamir ve bakım maliyetlerinden kaçınmak için böyle bir yol izlediğini, perte ayrılan araçları ihale yoluyla sattıklarını ve bu şekilde zararlarını en aza indirdiklerini ifade ediyor.
Yüksekdağ, Türkiye'de milyonlarca aracın sigortasız trafiğe çıktığını hatırlatırken, sigorta yaptıranların çoğunun en düşük maliyetli poliçelere yöneldiğini vurguluyor. Ancak düşük maliyetli sigortaların, kazaya karışan tarafın zararını karşılamada yetersiz kaldığına dikkat çekiyor. Sürücüler, başlarına bir şey gelmediği sürece bu durumun farkına varmıyor; fakat milyonlarca TL değerindeki bir araçla kaza yaptıktan sonra işin zorlaştığını belirtiyor. Yüksek limitli İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) sigortasının poliçelerde bulunmasının önemini vurguluyor.
Ayrıca, Yüksekdağ, sigorta primlerinin artmasına rağmen araç fiyatlarının da yükseldiğini belirterek, üzerindeki riski en aza indirmek için en mantıklı çözümün pert araçların trafiğe çıkışının engellenmesi için yasal düzenlemelerin yapılması olduğunu ifade ediyor. Bu sayede sorunların büyük bir kısmının çözülebileceğini düşünüyor.