Raporda, Türkiye’de parlamentoda halkın eşitsiz temsiliyetine dikkat çekilirken, meslek hayatlarını siyasette var olmaya odaklamış 'kariyer politikacısı' çokluğunu sorun olarak işaret etti.
Merkezi Almanya'da bulunan Friedrich Ebert Vakfı (FES), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi Fransa, İngiltere, İspanya, Polonya ile Türkiye’yi kapsayan 'Eşitsiz Demokrasiler' başlığı altında 'Parlamentoda Kimler Otur(m)uyor?' sorusuna yanıt arayan bir rapor hazırladı.
VOA Türkçe’nin aktardığı raporda, söz konusu beş AGİT üyesi ülkedeki parlamentolarda halkın farklı kesimlerini temsil yönünden ciddi eksiklik olduğu ortaya konuldu.
Bu ülkelerde nüfus dağılımına uygun şekilde işçiler, eğitimliler, kadınlar, gençler açısından parlamentolarda temsiliyet sorunu bulunduğu açıklandı. Raporda, parlamentolarda siyasi temsilcilerden halkın isteklerini dikkate alması beklentisi bulunduğu işaret edilerek, seçmenler açısından parlamentoda kim tarafından değil, çıkarlarının temsil edilmesinin önemli olduğu görüşü vurgulandı.
'BÜTÜN ÜLKELERDE MARJİNALLEŞME EĞİLİMİ VAR'
Ancak yine de eşitlikçi demokrasi hedefine ulaşılması için nüfus temsili gerekliliğine önem verilmesi gerektiği ifade edildi. Akademik araştırmalar itibariyle 'siyasi katılım azaldığı, siyasi kararlarda alt sosyal sınıfların sorunları pek ele alınmadığı için bütün ülkelerde marjinalleşme eğilimi gözlendiği' de belirtildi.
'TÜRKİYE'DE KARİYER POLİTİKACILIĞI ÖNEMLİ SORUN'
AGİT üyesi diğer ülkelerde gözlendiği üzere Türkiye’nin parlamento yapısında 'kariyer politikacısı' çoğunluğu ise önemli bir sorun olarak açıklandı. 'Kariyer politikacısı' kavramıyla neyin kastedildiği ise “Bu milletvekilleri, meslek hayatlarının büyük bir bölümünde siyasetle ilgili veya bir partiye yakın olan alanlarda çalışmış” şeklinde özetlendi. Özgeçmişleri birbirine benzeyen, üst düzey serbest meslek grupları temsilcisi ve çoğu erkek olan kariyer politikacısı çoğunluğu nedeniyle halkın sorunlarını temsilde sorunların arttığı aktarıldı.
'PARA VE ZAMAN NEDENİYLE SOSYAL KESİM AÇISINDAN SEÇİLME OLANAĞI YOK'
FES Demokrasi Araştırmacısı Michael Jennewein, 'kariyer politikacısı' için kendi siyasi kariyerini sürdürmek, parlamentodaki koltuğunu korumak gibi amaçların ön planda olduğunu belirtti. Jennewein, bunun da milletvekili olarak bazı sorunları çözme, bazı sosyal değişiklikler sağlamada başarılı olamadığı anlamına geldiğini kaydetti.
Jennewein, parlamento seçim sürecine 'para ve zaman' ayırmak gerektiği için tüm sosyal kesimler açısından seçilme olanağı bulunmadığını vurguladı. Jenenwein, parlamentoda daha eşitlikçi temsil sağlanabilmesi için örneğin işçilere ve kadınlara yönelik politika yapabilmeleri amacıyla maddi kaynak sunacak yasal ve yapısal düzenlemeler gerektiğini söyledi. Yine serbest meslek sahibi, üst sınıf mensubu olanlar dışındaki kişilerin iş hayatları nedeniyle politikaya yeterince zaman ayıramadığını söyleyen Jennewein, bunun da “kariyer politikacısı” sayısını parlamentolarda arttırdığını işaret etti.
'KADIN TEMSİL ORANI ÇOK DÜŞÜK'
Rapor, Fransa, İngiltere, İspanya ve Polonya’da olduğu gibi Türkiye’de de parlamenter demokrasi açısından her yaş grubunda kadın temsili yetersizliğini vurguluyor. Ancak Türkiye’nin sadece yüzde 16 oranıyla kadın temsilinde diğer dört AGİT üyesi ülkelerin gerisinde kaldığı kaydedildi. Kadın temsili oranı, Fransa'da yüzde 41, İspanya’da yüzde 44, İngiltere’de yüzde 34 ve Polonya’da yüzde 28 olarak sıralandı.
'İŞÇİLER POLİTİKAYA KATILMA KONUSUNDA FİNANSMAN SIKINTISI ÇEKİYOR'
Farklı siyasi partiler çatısı altında olsa da parlamentoda üst sınıf temsili ağırlığı bulunduğu ve serbest meslek sahipleri, avukat, doktor gibi beyaz yakalı nüfusun Türkiye’de temsil ağırlığını olduğuna da dikkat çekildi.
İşçi temsili açısından da Türkiye’de beş milletvekili varlığı işaret edilerek, bunun çok az olduğu kaydedildi. İşçi sınıfı temsilinde ciddi sorun bulunduğunu söyleyen Jennewein, işçilerin politikaya katılma konusunda finansman sıkıntısı çektiğine değinerek, belki sendikalar gibi grupların temsili için de yasal düzenleme yapılması gerektiğini aktardı.
TBMM’de 46-60 yaş aralığındaki vekillerin büyük çoğunluğu oluşturduğu, ikinci büyük grupta 60 yaş üstü vekillerin bulunduğu vurgulanarak, 30 yaş altı gençlerin yetersiz temsili de vurgulandı.