Son dönemde artan adli vakalar, Narin Güran cinayeti ve Yunus Emre Geçti’nin polis Şeyda Yılmaz’ı şehit etmesi gibi olaylarla yeniden gündeme geldi. Özellikle soruşturmaların etkinliği ve delillerin zamanında toplanması konusundaki eksiklikler tartışma konusu oldu. İçişleri ve Adalet Bakanlığı arasında bu konuda bir gerginlik olduğu iddiaları kulislerde dolaşırken, adli süreçlerin iyileştirilmesi adına yeni bir adım atılacağı bildirildi.
Türkiye Gazetesi'nde Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Adalet Bakanlığı'na bağlı bir adli kolluk teşkilatı kurulması önerisi gündeme taşındı. Bu fikir, delil toplama süreçlerini hızlandırmak ve soruşturmaların etkinliğini artırmak amacıyla ortaya atıldı. Geçmişte de tartışılan adli ve idari kolluk ayrımı konusu, yönetmelik düzeyinde ele alınmış ancak beklenen şekilde uygulanmamıştı. İçişleri Bakanlığı’nın daha önce bu konuda itirazları olsa da, AKP'nin seçim beyannamesinde adli kolluk teşkilatının kurulması gerektiği vurgulanmıştı. Böylece polis teşkilatındaki adli ve idari görevler net bir şekilde ayrılacak.
Parti kaynaklarına göre, savcılar delil toplama süreçlerinde zorluklar yaşıyor ve bu durum adli kolluk eksikliğinden kaynaklanıyor. Savcılar, polisin bağlı olduğu kurumdan gelen talimatlara göre hareket etmek zorunda kalıyor ve uzmanlaşma yeterince sağlanamıyor. Adli kolluk teşkilatı savcıların emrine verilirse, daha uzmanlaşmış ve etkin bir yapı oluşturulabileceği ifade ediliyor.