Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 1 Ocak 2021’den itibaren geçerli olacak rakamı belirlemek için ilk toplantısını bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde yapacak.
İşçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Aralık sonunu bekleme niyetinde değiliz. Bir iki hafta içinde bitiririz” açıklamasının ardından, görüşmelerinin daha erken sonuçlanması bekleniyor.
Öte yandan yıllık enflasyonun yüzde 20’yi aşması tahmin edilirken, en az yüzde 30 bandında artış yaşanacağına ilişkin beklentiler öne çıkıyor.
Asgari ücret şu anda brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 826 lira olarak uygulanıyor. Brüt tutardan yüzde 30 artış olması durumunda, net asgari ücret 3 bin 673 lira olacak.
Üç konfederasyondan ortak talepler
İşçi konfederasyonları TÜRK-İŞ, DİSK ve HAK-İŞ, ortak taleplerini dün şöyle açıkladı:
- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa'da yer alan 'geçim şartları' yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.
- Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzeri kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.
- Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca, ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır.
- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;
- İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
- 'Sosyal devlet' ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen 'aile yardımı' işçiler için de uygulamaya konulmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.