Asrın felaketinin 1. yıl dönümünde taziye yemeği için hüzünlü hazırlık

Hatay'ın İskenderun ilçesinde, şef Ebru Baybara Demir'in liderliğinde kurulan Gönül Mutfağı, 6 Şubat depremlerinin ilk yıl dönümünde 3 bin 500 gönüllü ile birlikte 17 milyon kap sıcak yemek dağıttı.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde, şef Ebru Baybara Demir'in liderliğinde kurulan Gönül Mutfağı, 6 Şubat depremlerinin ilk yıl dönümünde 3 bin 500 gönüllü ile birlikte 17 milyon kap sıcak yemek dağıttı. Gönül Mutfağı, taziye yemeği hazırlayarak depremzedelere yardım eli uzattı. Şef Ebru Baybara Demir'in öncülüğünde faaliyet gösteren Gönül Mutfağı, Türkiye'nin dört bir yanından gelen gönüllülerin katılımı ve bağışlarla sıcak yemek ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. 6 Şubat sabahı düzenlenen anma töreninin ardından, gönüllüler kimsesizler mezarlığını ziyaret etti.

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın desteklediği Gönül Mutfağı, çadır/konteyner kentlerde kalanlara Temmuz ayına kadar 17 milyon kap sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdi. Ramazan ayında çadır kentlere 27 bin sahur paketi dağıtan gönüllüler, ilköğretim öğrencilerine ise 236 bin kahvaltı paketi ulaştırdı. Yaz aylarında bölgedeki sıcak hava şartlarına uygun soğuk su dağıtımı yapan Gönül Mutfağı, depremzedelere yardım elini sıcak yemeklerle uzatmaya devam ediyor.

KAZANDIĞI 100 BİN EURO'YU ÇALIŞMALARA BAĞIŞLADI

2023 Basque Culinary World Prize (Bask Dünya Aşçılık Ödülü) ile gastronomi dünyasının Nobel'i olarak bilinen ödülü kazanan şef Ebru Baybara Demir, 100 bin euro değerindeki ödülü Hatay'daki sosyal sorumluluk projelerine bağışladı. Baybara, İspanya'da düzenlenen törende birincilik ödülünü alarak Hatay'a önemli bir kaynak sağladı. Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depreminin birinci yıl dönümünde, Gönül Mutfağı'nın gönüllüleri İskenderun ilçesi Sakarya Mahallesi'ndeki İbrahim Çeçen Konteyner Kenti'nde kazanlarca taziye yemeği hazırladı. Şef Baybara'nın öncülüğünde gerçekleşen çalışmalarda, duygusal anlar ve dualarla depremzedelere destek olundu. Gönüllüler, bir yıldan uzun süredir aralıksız bir şekilde depremzedelere yardım eli uzatmaya devam ediyor.

GÖNÜL: "ACININ TARİFİ YOK AMA UMUDUN ÇOK FAZLA VAR"

Şef Ebru Baybara Demir, depremzedelere destek olmak amacıyla düzenlenen taziye yemeği etkinliği öncesinde yaptığı açıklamada, acının birleştirdiğini ve dayanışma sayesinde neler başarabileceklerini gördüklerini belirtti. Demir, yaşanan felaketle birlikte hem birbirlerine hem de bölgedeki depremzedelere daha fazla bağlandıklarını ifade ederek, her ihtiyaç, sıkıntı, sevinç ve üzüntü anlarında birlikte olmayı amaçladıklarını vurguladı. Şef, umudun her zaman var olduğunu ve toplumun güzel bir şekilde bir araya gelebildiğini söyledi. Yarının taziye etkinliğinin ardından konteyner kentte yaşayanların yemek ihtiyaçlarını karşılamak adına 18 konteyner kente yemek gönderileceğini belirtti. Baybara, yaşanan acının tarif edilemez olduğunu ancak umudun her zaman ön planda olması gerektiğini dile getirdi.

SANCAR: "YAPABİLECEĞİMİZ BİR ŞEY OLDUĞU SÜRECE BURADAYIZ"

Gönül Mutfağı'nın gönüllü kurucu üyelerinden biri olan, inşaat mühendisi Kadir Sancar ise "Yarın depremzede kardeşlerimiz ile bir arada olacağız. Dayanışma içerisinde onlara sarılacağız. Duygusal olarak yoğun bir günde bir arada olmanın değerli olduğunu düşünüyoruz. Hala acılar çok taze. Hala bölgede insanlar acılarını yeni yeni yaşamaya başladı, travmalarını yeni atlatıyorlar. Yapılacak çok şey var burada. Biz her gün farklı ne yapabiliriz diye bakıyoruz. Bundan sonra da ihtiyaç olduğu müddetçe, yapabileceğimiz bir şey olduğu sürece buradayız. Yarın saat 11.00'de burada mevlid ve anma düzenleyeceğiz. Sonrasında taziye yemeğimiz olacak. Aynı zamanda konteyner kentlerin tamamına taziye yemeği dağıtıyor olacağız. Sonrasında da mezarlık ziyaretimiz olacak. Bütün vatandaşlara, depremzedelere çağrıda bulunduk. Herkes davetli. Burada beraber anarak dualarla geçireceğiz" diye konuştu.

ELİF TURGUT: "BURADA HİÇBİR YORULMA DUYGUSU OLMUYOR"

Gönül Mutfağı'nın kurulduğu ilk günlerde İstanbul'dan gönüllü olarak gelerek çalışmalara katılan 15 yıllık şef Elif Turgut da duygularını ifade ederken şu cümleleri kullandı:

"Normalde mutfaklarda çalışırken 2-3 saatte bir dinlenirsiniz, yorulursunuz, beliniz ağrır ama burada hiçbir yorulma duygusu olmuyor. İnanılmaz bir motivasyon. İlk zamanlar 1 saat dönüşümlü uyuyorduk şimdi daha düzenli ve programlı olduğumuz için uyuyoruz ama o motivasyon ve inanç, herkesin bir işin ucundan tutması herkesi birbirine bağlıyor ve bence buradaki enerjiyi yükselten de bu. Burada bulunmak için hiçbir beceriye gerek yok. Temizlik yapanlar, patates soyanlar, biber ayıklayanlar, çay yapanlar var. Tabi ki yemeği bilen şefler de var ama arka planda destek olan, işin daha büyük bölümünü yapanlar var. Bulaşık yıkayanlar dahi çok önemli burada. Biz işi hiç ayırmıyoruz. Her meslek grubundan birileri var burada."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.