Adana'da yaşayan Bülent Yılmaz, kedisini veteriner kliniğine götürdü. Ancak bu ziyaret sırasında, Atatürk'e hakaret içeren sözler sarf ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı ve sonrasında tutuklandı.
YILMAZ: "PİŞMANIM ATATÜRK'Ü ÇOK SEVİYORUM"
Yılmaz, ifadesinde ameliyat sonrası kullandığı ilaçların etkisinde olduğunu iddia etti ve pişmanlık duyduğunu belirtti. Ancak bu ifade sonrasında tutuklanarak mahkemeye sevk edildi. İfade öncesindeki iddialar ve veteriner teknikerinin tanıklığı, durumun boyutunu netleştirdi.
VETERİNER TEKNİKERİNİN ŞAHİTLİĞİ
Olayın şahidi veteriner teknikeri Melek Nida Şahin, yaşananları şöyle anlattı: Yılmaz, veteriner kliniğinde bulunan Atatürk portresine hakaretler etmeye başladı. Bu durum, tartışmaya ve veteriner teknikeri ile sözlü bir çatışmaya dönüştü. Yılmaz'ın saldırgan tavırları sonucunda Şahin darp raporu aldı ve şikayetçi oldu. Şahin, Atatürk'e ve Türk kadınlarına yapılan hakaretlere karşı hukuki adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Olaya şahit olan veteriner teknikeri Melek Nida Şahin, konuya dair şunları söyledi:
"Kadınlar hakkında genellemeler yapmaya başladı. Kızı yanıma gelmiş olarak, ‘Babam normalde hayvanları çok sever fakat biraz sinirli. O yüzden böyle davranıyor’ demesi üzerine ben de olağan şeyler olduğunu söyledim. Bu sırada bana doğru dönerek, ‘Kadın değil mi, hepsi aynı işte’ diyerek küfür etmeye başladı. Sinirlendim fakat duymamazlıktan gelmiş olarak masama oturdum. Masamın üzerinde Atatürk portresi vardı. Portreye bakıp daha sonra bana, ‘Sen Atatükçü müsün?’ dedi. Ben de ‘Evet’ dedim. Atatürkle ilgili ileri geri konuşup hakaret ve küfürler etmeye başlayınca uyardım. Daha sonra küfrün dozunu artırdı. Bende kendisine ‘Burada Atatürk’e hakaret edemezsin’ diye tepki verince ‘İstediğim yerde istediğim gibi konuşurum’ dedi. Klinikten çıkmasını istedik. Küfürlerini benim şahsıma yöneltmeye başladığında görüntü çekmeye başladım. Görüntü çektiğimi görünce Atatürk’e olan küfürlerine devam etti ve daha sonra beni darbedip gitti. Olaydan sonra hastaneye gittim ve darp raporu alıp şikayetçi oldum. Kendisini 'hukuka' teslim ediyorum. Bundan sonra hiç kimse Atatürk’e ve şerefli Türk kadınlarına hakaretlerde bulunma cesaretinde bulunmasın”