Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu simgeleyen ve egemenliği millete teslim eden Cumhuriyet'in ilanının üzerinden 101 yıl geçti. 28 Ekim 1923 akşamı, Mustafa Kemal Atatürk, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Efendiler; yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz" diyerek önemli bir dönüm noktasını müjdeledi.
Cumhuriyet'in ilanı öncesinde Türkiye’nin yeni yönetim biçiminin belirlenmesi için kritik bir ihtiyaç doğmuştu. 27 Ekim'de İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yeni kabinenin kurulamayışı, meclisi bir bunalıma sürükledi. Bu süreç, Atatürk'e cumhuriyeti ilan etme fırsatı sundu.
Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanını gerçekleştirdi. Anayasa değişikliği için hazırlanan teklif, Meclis'e sunuldu. Teklifin önemli maddeleri arasında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesi öne çıkarken, Türkiye’nin resmi dili Türkçe, dini ise İslam olarak belirlendi. Cumhurbaşkanı, Millet Meclisi tarafından seçilecekti.
Cumhuriyetin ilanı, Meclis'te yapılan oylama ile kabul edildi. "Yaşasın Cumhuriyet!" nidalarıyla kutlanan ilan sonrası, Atatürk, gizli oylama sonucunda 158 milletvekilinin oyunu alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
Cumhurbaşkanı unvanıyla Meclis’te ilk konuşmasını gerçekleştiren Atatürk, Türk milletinin geçmişte yaşadığı haksızlıkları ve zaferlerini vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir" dedi.
Cumhuriyet, 1925'ten bu yana milli bayram olarak kutlanıyor. 26 Ekim 1924'teki kararname ile Cumhuriyet'in ilanı, 101 pare top atışı ve çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Hariciye Vekaleti'nin 2 Şubat 1925'teki kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olarak kutlanması önerildi ve bu öneri, TBMM tarafından 19 Nisan 1925'te kabul edilerek 29 Ekim, "Milli Bayram" olarak resmen kutlanmaya başlandı.