Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik başlattığı "Barış Pınarı Harekatında" ateşkes ve ara verme tartışmalar devam ederken, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Biz bu bölgede olduğumuz sürece, emperyalist güçler bu oyunları oynamaya devam ettiği sürece, bu mücadeleler farklı tonlarda da olsa devam edecektir" dedi.
AKP Kocaeli İl Başkanlığı’nın istişare toplantısına katılan Numan Kurtulmuş, Barış Pınarı Harekatı'na devam edilip edilmeyeceğine ilişkin bir açıklama yapmazken şöyle konuştu:
100 YIL GERİYE ALDI
"Öncelikle şöyle biraz geriye alalım. Türkiye, Barış Pınarı operasyonuna bir günde gelmedi. Askeri hazırlıkları, istihbarat ve aynı zamanda diplomasi alanında hazırlıklarını iğne oyası yapar gibi son derece hassas bir şekilde bu noktaya kadar gelindi. Şu soru sormak lazım; Bölgede bu terör örgütlerinin ne işi var? Nereden çıktı bu terör örgütleri? Bu terör örgütlerinin kullananların adı üstünde vekalet savaşlarının bir aracı olarak kullananların terör örgütlerinden amaçladıkları, elde ettikleri şey nedir? Yüz yıl önceye gidelim. Osmanlı cihan devletleri yıkılışından sonra savaşın devletleri Ortadoğu’daki haritayı yeniden cetvelle suni bir şekilde çizdiler. Hiçbir ülkenin sınırlarının tarihi bir geçmişi olmadığı gibi hiçbir ülkenin sınırı da halkları da sosyolojik anlamda birbirini ayıran sınırlar değildir. Türkiye ile Suriye’nin, Suriye ile Irak’ın, Irak ile Ürdün’ün diğer ülke sınırları hepsi kağıt üzerinde çizilmiş sınırladır. Şimdi televizyonlarda her gün görüyoruz ya Akçakale karşısında Telabyad. Telabyad Arapça’da Akçakale demektir. Aynı şehirlerin aynı ilçenin, benzetmek gibi olmasın Dilovası’nda bir caddenin geçmesi gibi. Suruç’un karşısı Kobani, aradan tren yolu geçiyor. Nusaybin’in karşısı Kamışlı aynı mahallenin çocukları, aynı ailenin fertleri, aynı aşiretin çocukları, sınırları bölerek bu ülkenin insanlarını birbirinden uzaklaştırmak istediler."
'KÖTÜ KOMŞU ADAMI MAL SAHİBİ YAPAR'
Emperyalist güçlerle farklı tonlarda mücadelelerin süreceğini ifade eden Kurtulmuş, şunları dedi:
"Batı medyasından birisine bir demeç vermiştim. Trump’ın mektubunu bilmiyordum, böyle bir şey yoktu ortada. Dedim ki; ‘Artık Türkiye, eski dönemlerde olduğu gibi mektup diplomasisiyle hizaya sokulacak bir ülke değildir.' Hatırlayın geçmiş dönemleri Türkiye son derece yakışıksız, edepsizce kaleme alınmış, sızdırılmış olan bu mektubu çöp tenekesine atarak yoluna devam etti. Biz bu bölgede olduğumuz sürece, emperyalist güçler bu oyunları oynamaya devam ettiği sürece, bu mücadeleler farklı tonlarda da olsa devam edecektir."