Yeşilada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şartlar oluşsa da oluşmasa da faizi indirmek istediğini aktardı.
Yeşilada ayrıca seçimin 2023'te yapıldığı taktirde Cumhur İttifakı'nın karlı çıkamayacağını savundu. Gerekçe olarak ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2023 gibi faizleri artırmış ya da tahvil alımlarını sonlandırmış ve bundan dolayı doların güçlenmiş olabileceğini söyledi. Bu durumunda Türkiye gibi döviz borcu yüksek gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebileceğini aktardı.
"Yüzde 5 büyürüz lakin cari açık ve enflasyon patlar"
İktidarın yüzde 19'a ulaşan enflasyonu düşürmek için ekonominin çok ciddi bir resesyona girmesini göze almak zorunda olduğunu ifade eden Yeşilada şu yorumda bulundu:
Türkiye'de TÜİK'e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 25, bunu azaltmak için en az yüzde 5 büyüme gerekiyor. Yüzde 5 büyürüz, lakin sonucunda cari açık ve enflasyon patlar. Şuna benziyor; 15 yıllık arabam var, 220 hızla da sürerim lakin ya lastik patlar ya da motoru su kaynatır. Yani büyürsünüz lakin sonuçları çok ağır olur.
"Döviz satışıyla müdahale en fazla 5 ay sürer"
Analizlerini Türkiye'nin 2022'nin ilk çeyreğinde erken seçime gideceğini varsayarak yaptığını söyleyen Yeşilada, bu süreçte dolar kendi haline bırakılırsa yabancı alım yapsa dahi, yerlilerin gerçek enflasyonu hissettikleri için hızla TL'den dövize döneceklerini aktardı.
Yeşilada, kimsenin kafasındaki enflasyon yüzde 30-40 seviyesindeyken yüzde 17'ye ulaşmayan net mevduat faizi ile TL'de kalmayacağını söyledi.
Erdoğan'ın faiz indirimini seçim nedeniyle istiyorsa dövizde olası bir patlamayı önlemek için TCMB'nin döviz satışına geçebileceğini de aktaran Yeşilada, ancak söz konusu müdahalenin en fazla 3-5 ay sürdürülebileceğini kaydetti.