Almanya'nın Hamm şehrinde Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) İl Teşkilatı bu pazar günü yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçim çalışmaları kapsamında bir şenlik düzenledi.
SPD Hamm'ın düzenlediği etkinliğe SPD Federal Milletvekili Michael Thews ve Eyalet Milletvekili Marc Herter ile il ve ilçe meclis üyeleri ve birçok Türkiyeli göçmen katıldı. Avrupa Şenliği'nde şu anki SPD Avrupa Parlamentosu Bölge Milletvekili ve yeniden adayı olan Prof. Dietmar Köster bir konuşma yaptı. Köster konuşmasında şunları söyledi : ‘"Sosyal, özgür ve bireylerine temel sosyal hakları garanti eden adil bir Avrupa istiyoruz.
Sosyal kutuplaşmanın daha az olduğu bir Avrupa güçlü Avrupa olacaktır. Toplumsal uzlaşmanın ve sosyal dayanışmanın güçlü olduğu olduğu bir Avrupa Irkçılığa, ayrımcılığa da geçit vermez. Bu değerler önümüzdeki dönemde benim ağırlık vereceğim, yoğunlaşacağım değerler olacaktır. Avrupa yakın geçmişte iki büyük savaş yaşamış, milyonlarca insanı ölmüştür. Bunun en büyük nedeni ırkçılık ve faşizmdir." dedi.
Avrupa'da ilk kez bu seçimler öncesi Avrupa'nın geleceği ve güçlenen aşırı sağ partiler tartışılıyor. Aşırı sağcı ve Irkçı partilerin ittifak –blok halinde seçimlere katılma çabalarıyla oluşan tüm bu kötümser endişeler nedeniyle de büyük partiler seçmenlerini sandıklara gitmeye, oy vermeye çağırıyor.
Bunda 2008'deki mali kriz ve 2015'te Avrupa'ya akın eden çoğunluğu Müslüman olan 1,5 Milyona yakın mültecinin ülkelere yüklediği maddi ve sosyal külfette önemli rol oynuyor. Irkçı, Sağ partiler bunu çok iyi işleyip oy almaya, toplumu kutuplaştırmaya çalışıyorlar.
Türkiye'deki tüm Muhaliflerle dayanışma içerisindeyiz
SPD AP Parlamentosu Milletvekili Adayı Dietmar Köster gazetemize yaptığı açıklamada birliğin belki de geleceğini belirleyecek bu seçimlere Almanya'da yaşayan ve seçme hakkı olan Türkiyeli seçmenleri mutlaka oy vermeye davet etti. Köster ‚‘‘Türkiye'deki siyasi krizi ve toplumun kutuplaşmasını üzülerek yakından izliyoruz. Sosyal Demokratlar ve ilerici tüm insanlarla her zaman dayanışma içerisindeyiz. Farklı düşünen, inananlara farklı muamele eden baskıcı politik zihniyetin geleceği yoktur. Biz bir an evvel Türkiye'de özgürlüklerin yolunun açılmasını istiyoruz'' dedi.