Avrupa'da 'saygısız turistlere' karşı tepkiler artıyor

Yaz ayları yaklaştıkça, Barcelona, Malaga ve Atina gibi Avrupa'nın popüler turistik şehirlerinde benzer protestolar da yaşandı. Bu protestolar genel olarak turistlerden kültürlerine saygı göstermeleri, doğayı korumaları, sahilde içki şişelerini bırakmamaları gibi taleplerde bulunuyor.

Nisan ayında İspanya'nın Kanarya Adaları'nda düzenlenen bir protestoda turistlere karşı "Topraklarıma saygı duyun" yazılı bir pankart taşındı.

Yaz ayları yaklaştıkça, Barcelona, Malaga ve Atina gibi Avrupa'nın popüler turistik şehirlerinde benzer protestolar da yaşandı.

Bu protestolar genel olarak turistlerden kültürlerine saygı göstermeleri, doğayı korumaları, sahilde içki şişelerini bırakmamaları gibi taleplerde bulunuyor.

BBC'den Laura Hall'un haberine göre, turistlerden yerel ekonomiyi destekleyecek şekilde alışveriş yapmaları ve saygılı davranmaları isteniyor.

Genellikle İngiliz turistlere yöneltilen eleştiriler, aşırı alkol tüketimi nedeniyle kültüre saygısız davranışlara daha fazla tahammül edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Danimarka'daki Aalborg Üniversitesi'nde turizm araştırmacısı olan Carina Ren, her zaman kötü davranan turistlerin olduğunu ancak son zamanlarda bu sayının arttığını belirtiyor.

Ren'e göre, turistler daha kötü davranmıyor ancak turistlerin sayısı artıyor.

Barcelona'da bu yıl yerel yönetim, turistlerin binmesini ve yaşlılara kötü davranmalarını engellemek için bir otobüs rotasını Google haritalarından kaldırdı.

İspanya'nın Balear Adaları'ndan Ibiza ve Mayorka'da alkol düzenlemeleri uygulanmaya başladı.

Venedik'te günlük ziyaretçilere turizm vergisi uygulanırken, Bali'de kutsal alanlarda saygısız davrananlara para cezaları getirildi.

TURİZMDEN GELEN PARAYI KİM KAZANIYOR?

Pandeminin ardından seyahat sektörünün toparlandığı görünüyor; 2024'te turist sayısında rekor kırılması bekleniyor.

Kopenhag Ekonomi Üniversitesi'nden turizm uzmanı Sebastian Zenker, "Aslında tartışma, turistlerin davranışlarıyla değil, yerel halkın turizmden ne kadar kazanabildiğiyle ilgili" diyor.

Zenker, Kanarya Adaları örneğinde, nüfusun üçte birinin yoksulluk içinde yaşadığını belirtiyor ve turizmin bu bölgeye büyük gelir sağladığını, ancak bu gelirin kimin tarafından alındığının önemli olduğunu vurguluyor. Çoğu insanın turizm gelirinden yeterince faydalanamadığını söylüyor ve bu durumun paranın nasıl harcandığı ile ilgili olduğunu ifade ediyor. Zenker ayrıca, yerel halkın turizm gelirinden daha fazla yararlanması ve bu gelirin altyapı gibi hizmetlere yatırılması durumunda daha sağlıklı bir ilişkinin olabileceğini belirtiyor.

Ülkelerin hangi tür turistleri hedeflediği uzun zamandır kampanyalarında da belirgin hale gelmiştir. Örneğin, Yeni Zelanda, yüksek gelirli ve çevreye duyarlı turistleri hedeflerken, İzlanda eğlence ve keşfetmeyi seven gezginlere yönelik kampanyalar yapmaktadır.

Queensland Üniversitesi'nden sürdürülebilir turizm üzerine çalışmalar yapan araştırmacı Antje Martins, turizm yönetiminde sorunların turistlerden ziyade olduğunu belirtiyor.

Yapılan araştırmalara göre zengin turistlerin yerel ekonomiye daha fazla katkıda bulunduğu fikrinin yanlış olduğunu vurgulayan Martins, herkesin gezegene zarar vermeden turizm deneyiminden yararlanma hakkına sahip olduğunu savunuyor.

Turizm araştırmacısı Zenker ise, belirli turist profillerini hedefleyen daha fazla kampanya yapılacağını öngörüyor. Bu konuda Amsterdam'ın geçen yıl genç İngiliz erkeklerin şehre gelmemesi konusunda uyarı yapan reklamını örnek gösteriyor.

Martins ise turizm sektörünün değişmesi gerektiğine inanıyor. Turistlerin evlerini ziyaret ettiğini hatırlatan Martins, "Turizm merkezlerinin ayakta kalabilmesi için dikkatli seyahat etmemiz gerekiyor. Eğer sektörü sürdürülebilir bir hale getirmezsek, ziyaret edilecek yerlerin kalmayacağını" söylüyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.