Avukat Çetinkaya, Fatih Terim’in de adının geçtiği Seçil Erzan dosyasını değerlendirdi

Son dönemlerde bir çok habere konu olan ve yoğun konuşulan isimlerin başında gelen Seçil Erzan ile alakalı, Avukat Alperen Cihan Çetinkaya'dan önemli açıklamalarda bulundu!

İzmir’in ünlü avukatı Alperen Cihan Çetinkaya T24’e, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan'la birlikte kaleci Fernando Muslera, Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı ve eşi Volkan Bahçekapılı'nın da arasında bulunduğu 21 kişinin müştekiler arasında yer aldığı son yılların en çarpıcı dosyası olan Seçil Erzan dosyasını yorumladı. Çetinkaya, Seçil Erzan’ın hazırlık soruşturması esnasında ciddi bir hukuki destek almadığını veya tamamen bankanın hukuki sorumluluğunu bertaraf etmek için kendisine bu şekilde bir savunma yaptırıldığı hissi uyandığını dile getirdi. 

Gündemi sarsan milyon dolarlık Seçil Erzan dosyasında, sanık Seçil Erzan'ın ne ceza alacağı ile futbolcuların yani mağdurların paralarını geri alıp alamayacakları hususları en merak edilen konulardan. Bu noktada İzmir’in ünlü avukatı Alperen Cihan Çetinkaya, T24’e yaptığı yorumda, ‘‘İddianameye ve suçlamalara bakıldığında Seçil Erzan hakkında, dolandırıcılık suçundan asgari hadden tayin edilmesi halinde 14 x 3 = 42 yıl hapis ve adli para cezası, sahtecilik suçundan ise 14 x 1 = 14 yıl hapis cezası olmak üzere; toplam 66 yıl hapis cezası ve adli para cezasına hükmedilecektir. Savcılık iddianamesini kabule göre, dolandırıcılık suçu açısından yapılan değerlendirmede TCK m.158/3'te düzenlenen dolandırıcılık suçunun 3 veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılacağı yönündeki artırım maddesinden ceza istenilmemiş, yine dosya içeriğine göre, her bir müştekiden ayrı ayrı birden fazla para alındığı halde TCK m.43 zincirleme suç hükümlerinden artırım da istenilmemiş olup bu şekilde düzenlenen iddianame sevk maddesi açısından hatalı ve eksik bir iddianamedir. ’’ dedi. 

Gündemi sarsan Seçil Erzan dosyasında sanık Seçil Erzan hakkında "Bankacılık Zimmeti" suçundan muhakeme şartı gerçekleşmediğinden, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında BDDK'nın yazılı başvurusu da bulunmaması nedeniyle ek takipsizlik kararı verilmişti. 

İzmirli Avukat Alperen Cihan Çetinkaya son olarak şu ifadeleri kullandı: ‘‘Sanık Seçil Erzan'ın bu durumu yargılama sırasında fark etmesi ve savunmasını bu yönde değiştirmesinden, hazırlık soruşturması sırasında ciddi bir hukuki yardım almadığı veya tamamen bankanın yönlendirmesi ile bankanın hukuki sorumluluğunu bertaraf etmek için kendisine böyle bir savunma yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Mağdur vekilleri, haklı olarak Seçil Erzan ve arkadaşlarının daha az ceza alacaklarını bildikleri halde, sırf mağdurların zararlarını gidermek için sanıkların eylemlerinin Bankacılık Zimmeti kapsamında değerlendirilmesini istemektedirler ki tazminat hukuku ve mağdurlar açısından doğru bir savunma stratejisidir. Savcılık iddianamesinde; Seçil Erzan'ın "Banka Müdürü" sıfatıyla sağladığı güven sebebiyle mağdurlardan paralarını aldığı, yüksek getirili fonda değerlendirileceği güvencesiyle eylemi gerçekleştirdiği tespitinde bulunulmuştur. Seçil Erzan banka müdürü olmasaydı, mağdurların bu paraları vermeyecekleri gayet açıktır. BDDK'nın böyle bir olayda yazılı başvuruda bulunmaması nedeniyle olayda bankanın sorumluluğunun tartışılmaması, yargılamada tüm sorumlulukların ortaya çıkması açısından eksik kalmıştır. Yargılama sırasında mahkemenin, bankanın hukuki sorumluluğunu düşünmeden suçu bankacılık zimmeti açısından değerlendirip eylemin banka zimmeti suçunu oluşturması sonucuna vardığı takdirde dolandırıcılık suçundan beraat, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar vermesi de olası bir sonuçtur.’’ dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.