Avukatlar hakim karşısında, savcılık tutukluluğun devamını istiyor

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından, avukatlar yeniden hakim karşısında.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından, Çağdaş Hukukçular Derneği (CHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve diğer avukatlar hakkında 2013 yılında açılan diğer davanın duruşması, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sanıklar, "terör örgütü üyeliği"yle suçlanıyor.

Duruşma, savcının Kozağaçlı, Yılmaz ve Timtik'in tutukluluk hallerinin devamına yönelik talebiyle başladı.

"Paranoid şizofreni tanısı konulmuş tanığın kullandıklarını file verseniz önce 'Ben DHKP-C’liyim' der"

Dosyada kendisi hakkında ifade veren bir "itirafçı"yla ilgili konuşan Kozağaçlı, o "itirafçı"nın ifadesi nedeniyle tutuklandığını söyledi ve şöyle konuştu:

"200 miligramlık psikotik ilaç ve uyuşturucu kullanan paranoid şizofreni tanısı konulmuş tanığın kullandıklarını file verseniz önce 'Ben DHKP-C’liyim' der. Aynı uyuşturucuları kullanan kişi hem DHKP-C'li olur hem de DHKP-C itirafçısı olur." 

Hakkında ifade veren itirafçının kendi el yazısıyla verdiği ifadede babasına, Gülben Ergen'e ve Tarkan'a da DHKPC'li dediğini söyleyen Kozağaçlı, "Beni bu tanığın sözleriyle mi hapishanede tutmaya devam edeceksiniz?" ifadelerini kullandı.

"Baro başkanlarının ve diğer meslektaşlarımın bu düzeyde desteği, aklanmamız demektir"

Kozağaçlı, Yılmaz ve Timtik'in avukatları ile duruşmaya katılan baro başkanlarının tutukluluk halinin devamına yönelik taleple ilgili sözlerinin ardından duruşma Selçuk Kozağaçlı'nın beyanıyla devam etti.

"Baro başkanlarının ve diğer meslektaşlarımın bu düzeyde desteği, aklanmamız demektir. Tutukluluğumu devam ettirecekseniz, ben bu onurla yatarım." diyerek sözlerine başlayan Kozağaçlı, bir önceki duruşmada, geçmişte hakkında üç defa yakalama kararı çıktığını ve her karar çıktığında kendisinin ifade vermeye geldiğini belirttiğini ancak buna rağmen tutukluluğunun devamına yönelik kararın kaçma ve saklanma şüphesiyle verildiğini söyleyerek mahkeme başkanına şöyle seslendi:

"Önceki celsede kaçma ve saklanma şüphesi demeyin, zoruma gidiyor dedim. Duruşmadan sonra heyet üyeleri o ifadeyi kullanmadı 28 gün çok mutlu yattım. Sonra siz geldiniz ve kaçma ve saklanma şüphesi dediniz, mutluluğum sona erdi."

Hukukçular avukatlara destek çıktı

Duruşmaya CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Batman Baro Başkanı Erkan Şenses, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Şanlıurfa Baro Başkanı Velat İzol, Mardin Baro başkanı İsmail Elik, Van Baro Başkan yardımcısı Hamza Çiftçi, Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu olmak üzere çok sayıda avukat katıldı.

Fransa, İsviçre, Hollanda, Belçika, Almanya, İspanya ve İtalya'dan gelen avukatlar da duruşmaya cübbeleriyle iştirak etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.