Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü'nün raporundaki iddiaya göre, Çin'in Uygurlu binlerce kişiyi, dünyanın en büyük markalarına iş yapan fabrikalarda zorla çalıştırdığı belirtildi.
Enstitü'nün iddiasına göre, Çin yönetimi, bir milyon kadar Uygur'u toplama kamplarında tutuyor. Yetkililer, bunun "terörle mücadele" amacıyla yapıldığını söylüyorlar. ASPI'nin raporu, üst düzey bir Çinli yetkilinin geçen Aralık ayında kamplarda tutulan Uygurların "mezun olduklarını" söylemesinin ardından geldi.
RAPORDA NELER SÖYLENİYOR?
Düşünce kuruluşu ASPI, 2017-2019 arasında 80 bin Uygur'un Şincan bölgesinden Çin genelindeki fabrikalarda çalıştırılmak üzere gönderildiğini, hatta bazılarının doğrudan kamplardan fabrikalara yollandığını belirtiyor. Uygur işçi transferi programlarının, merkezi hükümetin Şincan Yardım politikası uyarınca yapıldığını söylüyor.
Raporda, "keyfi gözaltı" tehdidi nedeniyle Uygurların bu transferi reddetmelerinin ya da bundan kurtulmalarının çok zor olduğu vurgulanıyor. Yerel yönetimlere ve özel simsarlara işçi transferlerini organize etmesi için Şincan hükümeti tarafından kişi başına para ödendiği vurgulanıyor ve ASPI bu durumu "Çin hükümetinin Uygurlara karşı devam eden baskısında yeni bir aşama" diye tanımlıyor.
Şincan'daki toplama kamplarına dair haberler ilk olarak 2018'de gelmiş ve Çin makamları bunları, aşırılıkla mücadele için "meslek eğitim merkezleri" diye tanımlamıştı. Ancak kanıtlar, birçok kişinin namaz kılarak veya peçe takarak inançlarını ifade etmeleri ya da Türkiye gibi bazı ülkelerde bağlantıları olması nedeniyle kamplarda tutulduğunu gösteriyordu.
Pekin'in bu konuda karşılaştığı uluslararası baskı, artarak sürüyor. Çin resmi medyası ise iş gücü transferi programlarına katılmanın gönüllü olduğunu söylüyor.
ASPI'ye göre yetkililer, zorla çalıştırılan Uygurlar'dan ticari bir kazanç elde edildiğini reddeddiyor.
NERELERDE ÇALIŞTIRILIYORLAR?
ASPI, Çin'in dokuz bölgesindeki 27 fabrikada, 2017'den bu yana Şincan'dan getirilen işçilerin çalıştırıldığını tespit ettiklerini belirtti. Bu fabrikaların aralarında Nike, Apple ve Dell'in de bulunduğu 83 tanınmış küresel markanın tedarik zincirinde oldukları da iddialar arasında. Fabrikalarda Uygurlar'ın ayrı yatakhanelerde kaldıklarını, iş saatlerinin dışında da Çince ve ideolojik eğitim aldıklarını belirtti. Ayrıca, Uygur işçilerin sürekli gözlem altında oldukları ve dini ibadetlerini yerine getirmelerinin engellendiği kaydedildi. Yabancı ve Çinli şirketlerin büyük olasılıkla bilmeden insan hakları ihlallerine karıştıklarını söylüyor.
Washington Post gazetesi de, ASPI'nin raporunda adı geçen ve Nike için spor ayakkabılar üreten bir fabrikaya girdi. Gazete, dikenli teller, gözetleme kuleleri, kameralar ve bir polis karakolu bulunan fabrikanın bir hapishaneye benzediğini yazdı.
Nike, gazeteye yaptığı açıklamada "küresel düzeyde uluslararası çalışma standartlarının karşılanmasına bağlı olduklarını" ve tedarikçilerinin köle işçi kullanmalarının yasak olduğunu belirtti.
Apple da benzer bir açıklama yaparken, Dell rapordaki bulguların inceleneceğini söyledi.