Danıştay, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını 10 Temmuz 2020'de iptal etmişti. Kararın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu, tapu belgesinde cami vasfı ile tescilli olduğu, bunun değiştirilemeyeceği vurgulanmıştı. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Ayasofya tartışması sürerken, Türkiye vatandaşı ve Rum Ortodoks azınlığı üyesi olan bir grubun, konuyu yeniden yargıya taşıdı, kararın iptali için Danıştay’a dava açtı.
KARARIN 'HUKUKA AYKIRI' OLDUĞU SAVUNULDU
Dava dosyasında, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararına karşı 86 yıl sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddinin gerektiği, bu nedenle Cumhurbaşkanı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürüldü. Ayasofya’nın ibadete açılmasının, Türkiye’nin taraf olduğu UNESCO Dünya Kültürel Ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi İle Birleşmiş Milletler Kültürel Haklar Sözleşmesine aykırı olduğu da iddia edildi. Dava dilekçesinde, "Türkiye’de yaşayan Rum Ortodoks azınlığın hakları ihlal edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı kararının iptalini talep ediyoruz" denildi. Davacı grup ve avukatları, konunun yargıya taşındığını ve şu aşamada yorum yapmak istemediklerini belirtti. Danıştay’ın, talebe ilişkin kararını kısa süre içerisinde vermesi bekleniyor.
NE OLMUŞTU?
Danıştay’ın kararının ardından, Ayasofya, Cumhurbaşkanı kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmiş, ilk namaz 24 Temmuz 2020'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla kılınmıştı.