Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Son 10 yılın aynı ayları dikkate alındığında 12 aylık ortalama enflasyonun 2019 yılından sonra gerçekleşen en yüksek rakam olduğunun görüldüğünü belirterek, Başkanlık Sistemi'ne de vurgu yaparak “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi'ne geçildikten sonra enflasyon art arda rekor kırmaya başladı” dedi.
Erdoğdu TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yıllık enflasyonun yüzde 12,37 olarak gerçekleştiğine işaret ederek, bunun Merkez Bankası’nın yüzde 5’lik enflasyon hedeflerinin çok uzağında olduğuna dikkat çekti. 12 aylık ortalamalara bakılarak hesaplanan enflasyon rakamlarına bakıldığında ise Şubat ayında bu verinin yüzde 13,94 olarak gerçekleştiğinin görüldüğünü ifade eden Erdoğdu şöyle devam etti:
“Bugün açıklanan rakam, son 10 yılın aynı ayları dikkate alındığında 12 aylık ortalama enflasyonun, 2019 yılından sonra gerçekleşen en yüksek oran. Bu rakamı 2018 yılı verisi takip ediyor. Kısacası, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra enflasyon art arda rekorlar kırmaya başladı. Ama sarayın halkın yaşadığı hayat pahalılığından haberi yok. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hala işçiyi, memuru ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerini söyleyebiliyor. Sayın Cumhurbaşkanına sormak lazım: Enflasyona yenik düşmeyen kim kaldı? Faturalar, zamlar, vergiler yüzünden insanlar bırakın ay sonunu, günü nasıl geçireceğini düşünüyor.”
SEPETTEKİ ÜRÜNLER EKSİLİYOR
Erdoğdu, 200 TL’lik banknotların 2009’da tedavüle çıktığında 140 dolar alındığını, şimdi ise sadece 32 dolar alınabildiğini vurgulayarak, kağıt üstünde verilerle ne kadar oynanırsa oynansın; gerçek verilerin yaşanan enflasyonu ortaya koyduğunu bildirdi. Erdoğdu şunları söyledi:
“Geçen yılla bu yıl arasında vatandaşın cebine yansıyan enflasyon yüzde 40'ın üzerinde. Faturaları ve market harcamaları geçen yılla kıyasladığında herkes bu gerçeği görüyor. Rakamla istedikleri yalanı söylesinler halkın pazar alışveriş sepeti her geçen gün eksiliyor. Bir ayda yüzde 4’e yakın yükselerek 6.25’e dayanan dolar kuru bize enflasyonun ne olduğunu ortaya koyuyor. Çekirdek göstergelere bakıldığında da Kasım'dan bu yana enflasyonun ana eğiliminin yukarıya döndüğü görülüyor. ÜFE baz etkisiyle yaşadığı düşüşten sonra artmaya başladı ve yıllık yüzde 10'a yaklaştı. Yılbaşından bu yana ise artış yüzde 2,33. Üretici, artan taleple birlikte maliyet artışı baskısını tüketiciye yansıtmaya başlar.”
Merkez Bankası’nın kağıt üzerinde oynanmış rakamlarıyla 19 Mart’ta yapacağı toplantıda faiz düşürebileceğine işaret eden Erdoğdu, “Çünkü kararı enflasyon değil, saray belirliyor. O nedenle enflasyon rakamları ne kadar reel gerçeklikten uzak olsa bile faizi düşürmek isteyeceklerdir” dedi.