Cumhuriyet Gazetesi'nin "17-25 Aralık" ve "MİT Tırları" haberlerine getirilen yayın yasaklarına ilişkin başvurusunu değerlendiren, Anayasa Mahkemesi (AYM) "ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine" hükmetti.
Lise öğrencilerini darp eden polislerin soruşturulmasına gerek görülmedi
Anayasa Mahkemesi, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin "17-25 Aralık soruşturması" haberlerine getirdiği yayın yasağı ve Adana 2 no’lu Hakimliği’nin "MİT Tırları" haberlerine getirdiği yayın yasağını, Cumhuriyet Gazetesi adına yapılan başvuruyla görüştü. Başvuru döneminde Cumhuriyet Gazetesi’nin avukatlığını üstlenen Tora Pekin, kararın geç kalmış bir karar olduğunu ancak bundan sonrası için mahkemelerin Basın Kanunun üçüncü maddesine dayanarak yayın yasağı kararı veremeyeceğini ifade etti.
Medyascope'dan Caner Polat'a konuşan Tora Pekin, Tora Pekin ve bireysel başvuru haklarını kullanan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Basın Konseyi Başkanı Zerrin Pınar Türenç, toplumu ilgilendiren ve kamuoyunca tartışılmasında yarar bulunan olaylara ilişkin olarak verilen yayın yasağı kararlarının demokratik bir toplumda gerekli olmadığını belirtti. Başvurucular yayın yasağı kararları nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini başvurularında vurguladı.
AYM 'BASIN HÜRRİYETİNE' ATIFTA BULUNDU
AYM kararında “demokratik bir sistemde başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerine yönelik bir müdahalede bulunulduğu anlaşılmaktadır” dedi. Mahkeme kararında, anayasanın “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ve “Basın Hürriyeti” maddelerine atıfta bulundu. Karar oy birliğiyle alındı.
Kararın çok gelmiş bir karar olduğunu vurgulayan Pekin kararı şöyle değerlendirdi:
“Davanın değindiği konulara (17-25 Aralık, MİT Tırları ve Musul Konsolosu’na dinleme yapılmıştı) ilişkin yayın yasakları birkaç gazete dışında bütün gazeteleri, radyoları, televizyonları bu konularda haber yapmaktan alıkoymuştu. Basın kuruluşları ‘tamam biz bu mayın tarlasından uzak duracağız’ demişti. Birkaç gazete bu karara uymayacağını ilan etti ve bence gazeteciliğe uygun olan da oydu. Üstüne gitti bu meselenin. Bir tanesi de Cumhuriyet Gazetesi’ydi. 2014’den bu yana davalardan başını kaldıramadı Cumhuriyet Gazetesi’nin o dönemki çalışanları. O anlamda geç kalmış bir karar. Ancak bu karar o dönem bu haberleri yapan gazetecilerin doğru bir şey yaptığını gösterdi, o anlamda kıymetli.”
Tora Pekin
Ayrıca Cumhuriyet Gazetesi davasında iddianamede ve karar metninde sıklıkla “yayın yasağına direnme” vurgusunun yapıldığını hatırlatan Pekin, “O dönemin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu’nun ‘17-25 Aralık yayın yasağına uymayacağız’ şeklinde attığı tweetin bir suç delili olduğunu görürsünüz. Şimdi bakarsanız Anayasa Mahkemesi diyor ki ‘yayın yasağı kararı haksız bir karardı’. Demek ki biz o dönem doğrusunu yapmışız, yayın yasağını veren mahkeme yanlış karar vermiş” dedi.
KARAR, CAN DÜNDAR VE EREN ERDEM'İ ETKİLEYECEK Mİ?
MİT Tırları haberi soruşturması kapsamında yargılanan gazeteci Can Dündar ve CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’in durumlarını etkileyip etkilemeyeceği sorusu üzerine ise Pekin şöyle konuştu:
“MİT Tırları soruşturmasının en başından itibaren hangi savcı ya da hâkimle konuştuysak ‘bununla ilgili yayın yasağı kararı var ve siz buna uymadınız’ demişlerdi ve kararların her yerine girdi bunlar. Aslında şimdi bunun bir delil olmadığı, hukuka uygun bir yayın yasağı olmadığı, o karara direnerek haber yapmanın suç olmadığı ortaya çıkmış oldu. Can Dündar ve Eren Erden için tek başına bir davanın içeriğini değiştirir mi değiştirmez mi ona mahkemeler karar verecek ancak MİT Tırları haberlerinin delil olamayacağı haber niteliğinde olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu”.