AYM’den Süleyman Soylu’yu üzecek karar

Anayasa Mahkemesi (AYM) gardiyan olmak için açılan sınavı kazanan ancak daha önce mahkum olduğu hırsızlık suçuna ilişkin güvenlik soruşturması kaydı nedeniyle atanamayan kişinin ‘özel hayatının ihlal edildiğine’ karar...

Anayasa Mahkemesi (AYM) gardiyan olmak için açılan sınavı kazanan ancak daha önce mahkum olduğu hırsızlık suçuna ilişkin güvenlik soruşturması kaydı nedeniyle atanamayan kişinin ‘özel hayatının ihlal edildiğine’ karar verdi. AYM Süleyman Soylu

AYM Genel Kurulu’nun kararına göre infaz koruma memuru (gardiyan) olmak için girdiği sınavı kazanan F.S, polisin18 yaşından küçükken işlediği hırsızlık suçundan beş ay hapis cezası aldığı, bu cezanın para cezasına çevrilerek ertelendiğini’ bildiren yazısı nedeniyle atanamadı.  AYM Süleyman Soylu

Diken'den Kemal Göktaş'ın haberine göre, Bu karara karşı karşı açtığı dava idari mahkemesi ve Danıştay tarafından reddedilen S., AYM’ye başvurup ‘özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini’ ileri sürerek tazminat talep etti.

AYM, ilk olarak il emniyetine adli sicilde görünmeyen bu bilgiyi nasıl edindiğini sordu. Emniyet kendi kayıtlarında soruşturma kaydı olduğunu ve savcılıkla yapılan yazışma sonucunda mahkeme kararının temin edildiğini bildirdi.

‘Özel hayata saygı’ hakkı

Anncak AYM F.S’nin Anayasa’nın 20’inci maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Karardaki gerekçeler, güvenlik soruşturmalarına ilişkin mevzuatın Anayasa’ya aykırı olduğunu tespit etmekle kalmadı, aynı zamanda seçimlerde aday olan kişilere yönelik fişlemelerin Anayasa’ya aykırı bu kanunu dahi ihlal ettiğini ortaya koydu.

‘Kanun yeterli güvence sağlamıyor’

Kararda yer verilen mevzuat‘fişleme’olarak adlandırılan kişisel verilerin devlet tarafından hangi sınırlamalar içinde kullanılabileceğini gösteriyor.

Kanunlara göre kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleri ile ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri, ‘özel nitelikli kişisel veri’ sayılıyor. Bu verilerin sadece ilgilinin açık rızası olması ya da kanunda yazılan hallerde işlenebilmesi gerekiyor.

4045 sayılı kanuna göre MİT, emniyet ve mülki idare amirlikleri, sadece gizli belgelerin bulunduğu birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve cezaevlerinde çalıştırılacak personel hakkında güvenlik soruşturması yapabiliyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kararında yer verilen mevzuatta güvenlik soruşturması yapılabilecek haller arasında ‘seçilme yeterliliği yok. Yani adli sicil kaydı temiz olan, yani seçilmeye engel mahkumiyeti olmayan kişiler hakkında bir güvenlik soruşturması yapılması kanuna açıkça aykırı.

Üstelik AYM, bir adım daha atarak, mevcut kanun ve yönetmeliğin  bireyleri keyfiliğe karşı koruyan hiçbir düzenlemeye yer vermemesi (itiraz hakkının olmaması, belirli bir süre sonra kayıtların silinmesinin düzenlenmemesi gibi) nedeniyle Anayasa’ya aykırı olduğunu kayıt altına aldı.

İLGİLİ HABER: Yandaş A Haber bu haberi silmeyi unutmuş…

Fişlenenlere dava hakkı

AYM’nin güvenlik soruşturmasına ilişkin bu kararı, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmadığı için yerel seçimlerde belediye meclislerine aday olan kişilere ilişkin fişlemelerin de Anayasa’ya aykırı olduğunu bir kez daha teyit ediyor. Karardaki değerlendirmeler,  seçimlerde aday olan kişilere yönelikgüvenlik soruşturması’yapılmasının kanuna aykırı olduğunu ortaya koyuyor.

Bu durumda, İçişleri Bakanı Süyemyan Soylu tarafından ‘PKK ile ilişkili’gösterilen bu kişilere hem devlete karşı, hem de bu fişlemeleri istihbarat örgütlerinden geldiği haliyle yayınlayangazete’lere karşı tazminat davası açma hakkı doğuyor.

İLGİLİ HABER: Kılıçdaroğlu’ndan fişleme tepkisi: Bel altı vurmaya başladılar

‘Açığa alırım’ demişti

Soylu’nun “325 PKK ve HDP iltisaklıyı CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi listelerinden meclis üyesi adayı yaptılar. Bunlar kim? Yukarıdan aşağıya önümüzdeki hafta isimlerini tek tek açıklayacağız” demesinden sonra söz konusu liste yandaş basında yayınlanmıştı.

Soylu daha sonra da şunları söylemişti: “Muhalefetten 178 aday hakkında PKK’dan adli işlem var. Bunlardan 45’i hakkında FETÖ’den, dördü hakkında aşırı sol örgütlerden, dördü hakkında DEAŞ’tan. Bunların hiçbirisi belediye meclis üyeliği yapamazlar. Bunların PKK ile hala iltisakları ve irtibatları söz konusudur. Biz hepsini açığa alırız. Ben İçişleri Bakanıyım, adamın terörle ilgisini gördüğüm andan itibaren suç duyurusunda bulunurum, dosyasını açtırırım, hemen açığa aldırırım.”

Akşener: AKP bizim evde kuruldu

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.