Ankara’daki bombalı terör saldırına ilişkin sözleri sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma başlatılan ve Halk TV’nin programını kaldırdığı gazeteci Ayşenur Arslan, “Yanlış anlaşıldığım için üzgünüm. Adımın terörle ve teröristle anılmasının büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle çok üzgünüm. Terör eylemiyle ilgili gündemde olan soru işaretlerini tekrarlamaktan ibaret benim yaptığım” dedi.
Gazeteci İsmail Küçükkaya, Halk TV’deki “Yeni Bir Sabah” programında Ayşenur Arslan’ın konuya ilişkin kendilerine gönderdiği mesajı paylaştı.
Küçükkaya’nın aktardığına göre Ayşenur Arslan, şunları kaydetti:
“Çok üzgünüm yanlış anlaşıldım, yanlış anlaşıldığım için üzgünüm, teröre sonuna kadar yanlış olduğumu, meslek hayatım süresince hep terörün hep karşısında olduğum bilinir. Adımın terörle ve teröristle anılmasının büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle çok üzgünüm. Terör eylemiyle ilgili gündemde olan soru işaretlerini tekrarlamaktan ibaret benim yaptığım. Beni tanıyan hiç kimse benim teröre ve teröristlere destek olmayacağımı bilir. Beni tanıyan ve birlikte çalıştığım tüm gazeteciler meslek hayatım süresince terörün karşısında bir adım geri atmadığımın tanığıdır.”
Meclis'in açılacağı 1 Ekim (pazar) günü, düzenlenecek törenlere saatler kala İçişleri Bakanlığı'nın Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önünde bir canlı bomba kendini patlattı. Ayşenur Arslan, Halk TV'deki programda, Ankara'daki söz konusu terör saldırısına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Belki kendisini patlattı denilen kişi, terörist üzerinde ya da otomobilde uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız her şeye aykırı durup dururken kendini patlatmış. Ama esas olarak bu benim aklıma takılan şeylerden biri iddia edemem elbet. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek neden o kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız düz kontak çalıştıracaksınız bombayı şey yapıp gideceksiniz. Ankara'da bunu yapmak varken neden Kayseri'de birini öldürerek ben geliyorum bombalar sırtımızda tabanca belimizde mi, nedir yani?"