“… Son Başbakanlık döneminde Ordu Mesudiye'deki Köy Kent projesine yoğunlaşmıştı. Toplam 9 köyü kapsayacak projenin tamamlanması için Dünya Bankası'ndan 900 milyon dolarlık kredi temin etmişti. Ancak 3 Kasım 2002 seçimlerinde DSP ağır yenilgiye uğradı, Ecevit başbakanlığa veda etti.
Peki Ecevit'in kalkındırmak için bu kadar çabaladığı Ordu'nun Mesudiye ilçesinden 2002 Kasım ayındaki genel seçimde DSP'ye ne kadar oy çıktı biliyor musunuz?
Kullanılan toplam 18 bin 082 oy içerisinde sadece 333. Köy Kent kapsamındaki 9 köyden Ecevit'e verilen oy sayısı ise sadece üçte kalmıştı… 6 Kasım 2022/Mehmet Çetingüleç/Kısa Dalga)”
Türk siyasi tarihine damga vurmuş Bülent Ecevit'in en yakınındaki isimlerden ve hayatını kaleme alan Çetingüleç, siyasetin ve halkın acımasızlığını böyle anlattı.
Altılı Masa tartışmalarını yakından takip etmeye çalışırken “acımasız siyaset” üzerinden anlamaya çalışıyorum yaşananları.
Bugün masanın bileşenleri şunun farkında:
Masadan kalkan ya da masayı dağıtan siyaseten kaybolur.
Çünkü…
İktidara karşı masayı destekleyen kitle bu saatten sonra yapılacak hatayı affetmez. (Ki daha önce yazdım ben masa kurulmasına karşı çıkan isimlerdenim. Partilerin sosyolojik tabanlarının kalmayacağı ve kimliksiz bir çizgiye savrulacağı eleştirilerimde ısrarcıyım.)
Buradan Ahlatlıbel'e, merakla beklenen Akşener-Kılıçdaroğlu buluşmasının perde arkasına uzanacağım.
Bir kare fotoğrafın mesajı
Geçen pazar günü yani 25 Aralık'ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener'i aradı ve görüşme teklifinde bulundu. Akşener de salı günü yanıtını verince Kılıçdaroğlu 27 Aralık akşamı TV100'de yapacağı canlı yayını iptal etti. (Yayının anonsları geçmeye başlamıştı)
Görüşme kulisleri hareketlendirdi…
Bildiğimiz şuydu: İki lidere de yakın çevrelerinden ve eski siyasetçilerden “CHP-İYİ Parti gerginliği kamuoyu önünde rahatsızlık veriyor, bunun çözülmesi şart. Görüşmeniz gerekiyor” telkinleri yapıldığı. Ki Saraçhane sürecinde Akşener'in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile verdiği fotoğraf üzerine yapılan yorumlar İYİ Parti'de “huzursuzluğu” daha da artırmıştı.
Akşam saatlerinde medyaya yansıyan bir kare (asık yüzler) ve iki buçuk saatlik görüşme sonrasında açıklama yapılmaması da manidardı.
Önce tespitler:
Ahlatlıbel buluşması, masanın asli bileşenlerinin CHP-İYİ Parti olduğunu anlattı herkese. (İttifak 5 Mayıs 2018'de kuruldu.) Bu diğer partilere verilen mesaj değil somut durumun altını çizmekti.
Eğer masa ayakta kalacaksa bu, iki partinin “ahenk içinde çalışması”na bağlı olduğunun fotoğrafıydı demek de yanlış olmaz.
Şimdi gelelim ne konuşulduğuna…
“Aday doğru yöntemle belirlenmeli”
İlk gündem Saraçhane: 14 Aralık'ta mahkemenin İmamoğlu'na siyasi yasak ve hapis cezası verdiği karar öncesinde Akşener'in “geliyorum” mesajı, kararın açıklanmasının ardından kucaklaşma fotoğrafı, İYİ Parti'nin “rol çaldığı” iddiaları masadaydı. Akşener'in CHP liderine, “Liderleri tek tek aradım, size ulaşamadım” dediği –ki bunu kamuoyuyla paylaştı, bu konuda yaşanan krizin rafa kalktığı her iki taraftan da söylendi. Ancak bir detay var ki, o da Meral Akşener'in o dakikalarda diğer liderlere ulaşma çabası, CHP kurmaylarının gelişini beklemesi gibi bilgilerin Kılıçdaroğlu tarafından çok da kapsamlı bilinmiyor olduğu bilgisi… Son görüşmede ortaya çıkan detaylardan biri de bu.
İkinci gündem başörtüsü ve Anayasa: CHP de İYİ Parti de masanın başörtüsü oylamasında ortak hareket etmesi gerektiği yönünde hemfikir. Masada bu daha geniş tartışılacak. Ancak ilk başörtüsü teklifinin özellikle CHP tarafından getirilmiş olmasından İYİ Parti kanadının duyduğu rahatsızlık da aktarılmış.
Geliyoruz herkesin merakla beklediği konuya:
Adaylık konusu açıldı mı açılmadı mı?
Hemen yanıtını verelim: İlkesel anlamda açıldı ama isimler üzerinden değil.
Akşener'in, adayın belirlenme sürecinde doğru ve sonuç alıcı bir yöntem izlenmesi gerektiğinin altını çizdiği belirtildi. Genel hatlar konusunda bir çerçeve çizildiği ve toplumun beklentilerinin ne olduğu konusunda hassas davranılmasının önemine vurgu yapıldığı da gelen bilgiler arasında. İki tarafın da adaylık konusunda “oldubitti olmasın” noktasında uzlaşmaları da masanın önemli detaylarından biriydi.
Sonuçta, iki taraf “gerginlik” konularını üçüncü isimler üzerinden değil birlikte çözmek için görüştü. Bu da masanın süreci için olumlu. Adaylık konusunda ise İYİ Parti “kazanacak aday” tespitinde ısrarlı, CHP de “Adayımız Kılıçdaroğlu” çizgisinde kararlı.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu'nun haftalık basın toplantısında kurduğu şu cümleyle bitirelim: “Bizim için ortak ve tek aday seçeneği dışında bir alternatif yok. Altılı masanın varlığını sürdürmesi için sorumluluğumuz ve kararlılığımız devam edecek.”