Seçimden bir gün sonra, 29 Mayıs'ta “değişim” videosu yayınlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 22 Haziran'da “değişim” açıklaması yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'le görüştü. Görüşme, sabah 10.30'da İmamoğlu'nun ofisinde gerçekleşti ve yaklaşık bir saat sürdü. Kahvelerin içildiği buluşmayla ilgili bir açıklama yapılmadı ancak “değişimin” konuşulduğu konusunda şüphe yok. Bir parantez açalım ve Soyer'in “Yeni Siyaset Belgesi İzmir Duruşu” başlıklı açıklamasından şu bölümü hatırlatmak isterim:
“Bir Japon atasözünde söylendiği gibi ‘Zafer değil yenilgi öğretir'. CHP'nin eksikleri ve kusurları olduğundan, bir değişime ihtiyaç duyulduğundan şüphemiz yok. Dünyanın ve ülkenin yaşadığı değişime ayak uydurabilecek dinamizmi ve esnekliği partiye kazandıracak yeni bir örgütlenme anlayışına ihtiyacımız var. (22 Haziran 2023)”
Tabii bu buluşmadan bir “ortaklaşma” çıktığını söylemek için henüz erken. Tunç Soyer görüşmeyle ilgili bana şu bilgileri verdi.
Soyer: Güzel bir görüşme oldu değişimden ne anladığımızı konuştuk
DEĞİŞİMDEN NE ALIYORUZ: “Gayet iyi bir görüşme geçti. Kulis vermemeye çalışıyorum (gülerek). Uzun zamandır görüşmüyorduk. Dolayısıyla bunun eksikliğini ve ihtiyacını duyuyordum. Hem genel bir değerlendirme yaptık hem de görüşmediğimiz süre içinde olan bitenleri konuştuk. Kendisinin değişimden ne anladığı benim değişimden ne anladığım da sohbet konumuzdu. İyi oldu, çok iyi oldu aslında.”
YANLIŞ ANLAMALARI GİDERDİK: “Birbirimizi duyup dinlememiz bile çok anlamlı. Aramızdaki iletişim kaybolduğu zaman birbirimizi anlamıyoruz o zaman. Seçimlerden bu yana hiç görüşmemiştik. Birbirimizle ilgili eksik, yanlış anladığımız konuları düzeltmiş olduk.”
TOPLUMUN DEĞİŞİM TALEBİ VAR: “Ekrem Bey'in de benim de birbirimizden bağımsız söylediğimiz değişimdi. Dolayısıyla, kamuoyunun, toplumun böyle bir talebi olduğunu söyleyebilirim. Bu sadece bizim kişisel tespitlerimiz değil. Toplumda böyle bir talep var ve bunun nasıl şekilleneceği nasıl bir yola gireceğini hep beraber göreceğiz.”
PARTİ KONGRELERE KİLİTLENDİ: “Şu anda parti tamamen kongre sürecine kitlenmiş durumda. Bu süreç kendi başına bir şeyi çıkartacak ortaya. O nedenle süreci de etkileyecek bir cümle kurmak istemem. Değişim, değişim… Evet ben içeriğe dair, yönteme dair neler bekliyorum, bunları ifade etmiştim. Kendisinin de ifadeleri var. Ancak şimdilik burada kalmalı ifadeler. Kongre süreci ne çıkartacak. CHP'ye zarar vermek istemem. Değişmeyen tek şey değişim diyelim.” Bir bilgi daha aktarayım: İmamoğlu basına kapalı görüşmelerini sıklaştıracak. CHP'nin önde gelen isimleriyle konular masaya yatırılacak.
Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu'na mesajlar
İstanbul'da İmamoğlu-Soyer buluşmasından hemen sonra Ankara'da CHP Grup toplantısı vardı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurduğu şu cümleler dikkat çekiciydi:
“… Ben CHP'nin başında olsam da olmasam da birleştirdiğimiz bu 25 milyonluk demokrasi kitlesi hakkın yanında duranların kitlesi olacak ama hiçbir zaman bir liderin güdümünde olmayacaktır.”
“… Değişim ve liderlik meselesine gelelim şimdi. Bir kere bizler 25 milyon insanla birlikte, çıkarsız, parasız sadece ama sadece hakkın yanında olmak için bir araya gelen bir koalisyon kurduysak, başörtülüsü, başı açığı, seküleri, Atatürkçüsü, milliyetçisi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir.”
“… Değişen şeyler yüzde 20'lerden yüzde 48'lere ulaşan kitlelerdir. Değişen şeyler asla görüşülemez denen cenahlarla görüşmek, ittifak yapmaktır.”
CHP lideri ne demek istedi? Kılıçdaroğlu tam da mahallelerde delege seçimlerinin başlaması öncesi yani kurultay sürecinin resmen ve fiilen başlamasından önce kendi açısından mücadele hattını belirlemiş oldu:
Atatürk'ten günümüze kadar genel başkanları sayarak CHP'nin kurumsal kimliğine vurgu yaptı.
Genel başkanları sayarken Altan Öymen ve Hikmet Çetin'i saymaması dikkat çekti.
CHP “tek adam partisi olmamıştır” Ekrem İmamoğlu için en çok dillendirilen “O da Erdoğan'ın başka bir benzeri” eleştirisine gönderme yaptı.
Kadro hareketi diyerek, İmamoğlu'nun kadrosunun bulunmadığını, kadrolarının CHP'yi yönetmek için yetersiz olduğu mesajını verdi.
Kişisel ikbal cümlesi de şu: Kendisini 25 milyon seçmenin hakkını koruyan, değişimcileri ise kişisel ikbal peşinde koşanlar olarak kodladı.
SONUÇ: Kılıçdaroğlu, “Değişim diyorsanız, şimdiye kadar ki en büyük değişimi ben yaptım, gerekiyorsa yine ben yaparım o değişimi” mesajını net bir şekilde verdi.
Özetle; “Ekrem bir ‘tek adam'dır. Gelirse, parti içinde farklı görüş bırakmaz. CHP'nin parti kodlarını tahrip eder. Hepinizi de kendisine emir kulu yapar. Ben sonuna kadar bununla mücadele edeceğim. Kesinlikle gitmiyorum ve buradayım. Hesabınızı buna göre yapın…” dedi.