Aytunç Erkin yazdı: Kılıçdaroğlu’nun yaptırdığı anketler

Onursal Adıgüzel'in “Ocak ayında yapılan anketler CHP arşivlerinde vardır” cümlesinin izini sürdüm.

CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve eski genel başkan yardımcısı Onursal Adıgüzel, “Ocakta partinin yaptırdığı anketlerde seçim sonuçlarının başa baş olduğuyla ilgili birçok sonuç vardı. Ama parti genel merkezi birçok sorgulamaya rağmen bunları görmezden geldi” dedi. Adıgüzel şu bilgileri verdi: “Ben de şunu söylemek isterim, MYK üyesiydim. Ocak ayında yapılan anketler Cumhuriyet Halk Partisi arşivlerinde vardır. Keşke bir çıkarsalar da ocak ayında yapılan anketler ile seçim sonuçları arasındaki uyuşmayı bir görsünler. Ama depremden sonra Türkiye başka bir sürece girdi ve bu konular hiç tartışılmaz oldu. Yani aday belirleme süreci de tam tartışılmadı.”

Onursal Adıgüzel'in “Ocak ayında yapılan anketler CHP arşivlerinde vardır” cümlesinin izini sürdüm.

Öğrendiğime göre; o dönem Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteği üzerinde iki firmaya anket yaptırıldı. Firmaların isimlerini vermiyorum sonuçta “özel” anketler ve açıklama yetkisi CHP yönetiminde. Ancak… Şu bilgileri paylaşabilirim: Ocak ayında yapılan anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 4-5 puan önünde çıkıyor. Bu anket CHP liderinin isteği üzerine yapılıyor. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun sorulduğu anketlerde de Yavaş'ın Erdoğan'ın üzerinde çıktığı İmamoğlu'nun da az bir farkla yine yarışı önde tamamladığı sonucuna varılıyor. Buna rağmen araya şubat depremi giriyor ve tartışma yaşanmıyor. O dönemin CHP yöneticileri mutlaka ama mutlaka o anketleri açıklar diye düşünüyorum.

(Şu not da kenarda dursun: Kılıçdaroğlu “adaylığı” konusunda 2021'den bu yana netti. CHP'li bir yönetici “Genel Başkan Edirne'de bir konuşma yapmıştı onu bulsana” dedi. CHP lideri, 11 Temmuz 2021'deki Edirne Muhtarlar Buluşması'nda cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasının yapıldığını anımsatmış, “Efendim Ali mi Veli mi olsun, anketler, şunlar, bunlar geziyor ortalıkta” diyen CHP lideri, ülkesini seven her vatandaşın elini vicdanına koyup, “Bu memlekete nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı” sorusunu sorması gerektiğini ifade etti. Aslında bu cümle bile CHP liderinin İmamoğlu ve Yavaş'ın aday olmalarına karşı çıktığını anlatıyordu.) 

İşte tam da bu noktada İYİ Parti lideri Meral Akşener'in kaybedilen seçimin ardından yaptığı açıklamalara odaklanmak gerekiyor. Hatırlarsanız Akşener, kamuoyu ve anketler vurgusu yaptı. “Kazanacak aday” cümlesini de CHP'nin yaptırdığı bu anketlerden haberdar olarak gündeme getirdiğinin altını çizelim.

Bu arada bir not da şu:

O dönemi yakından takip eden bir siyasetçiyle yaptığım sohbette “kazanacak aday” tespitiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kılıçdaroğlu kazanabilecek adaylar arasında en az şansı olan isimdi. Diğer iki isim İmamoğlu ve Yavaş daha öndeydi ve kazanacak aday tanımını Akşener ve arkadaşları anlatamadı.”

Bu arada gözden kaçmış açık kaynaklarda da yer alan bir anket var.

Bu da İYİ Parti'yi ilgilendiriyor. Ki o zaman diğer partilere de ulaştırılan bir anket.

Seçimden hemen öncesini hatırlayın.

Mart ayı içerisinde (21-23 Mart) Saadet, Gelecek ve DEVA partileri arasında, ‘ittifak içinde ittifak' ya da üçüncü ittifak müzakereleri yapıldı ancak sonuca ulaşılamadı. Nisan ayında da CHP listelerinden girme kararı alındı. Bu arada mart ayında AREA adlı araştırma şirketi “İYİ Parti, Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti'nin tek liste halinde CHP ile Millet İttifakı içerisinde olması halinde gerçekleşmesi muhtemel durumu” çalışıyor. Bu beş partinin tek liste girmesi halinde oy veririm diyenlerin oranı 27.7.

Sonrasında yapılan çalışmayı da aktarayım:

Senaryoya göre beş partinin ortak listeyle girmesi halinde yüzde 21.4 oy oranına ulaşılıyor ve 125 vekil çıkarılıyor. CHP de yüzde 27.3 oyla 160 vekile ulaşıyor. Burada da İYİ Parti'ye sormak gerekiyor: Neden böyle bir ittifakı kurmak için çabalamadılar?

Sonuçta… Meral Akşener geçmişe dair bilgiler veriyor, Onursal Adıgüzel “anketleri açıklayın” diyor. Yani heybenin içindeki büyük, küçük bütün turpların ortaya çıkması şart!