Önce hakkını verelim sonra devam edelim…
Kolombiya-Türkiye hattı üzerinde 4.9 ton olduğu iddia edilen kokain trafiğiyle ilgili ilk gelişmeleri bu konuların uzmanlarından gazeteci-yazar Cengiz Erdinç'ten okudunuz ve okumaya devam ediyorsunuz. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamalarla ilgili de Erdinç'in iddianameye atıf yaptığı dikkat çekici bir bölüm var. 4.9 tonluk kokainin alıcısı olduğu iddia edilen Murat Karabaş'ın Sarallar olarak bilinen organize suç örgütü tarafından tehdit edildiği…
… Oysa polis kayıtları daha dikkatle inceleseydi, Murat Karabaş'ın 24 Ekim 2017 günü Florya'da Akvaryum Wolking Cafe'de dövüldüğü için verdiği şikayet dilekçesini, beş ay sonra 10 Mart 2018 günü Reşat U. tarafından Bahçelievler'de ayağından vurulduğunu, üç hafta sonra 5 Nisan 2018 günü Organize Suçlar Şubesi'ne gidip detaylı ifade verdiğini, Sarallar tarafından tehdit edildiğini anlattığını görecekti. (Kısa Dalga/Cengiz Erdinç/2 Ocak 2023)”
Üç gündür iddianameyi okuyorum ve dün de yazdım. Murat Karabaş'la ilgili yapılan ihbarlar ve yapılan aramalarda Karabaş'la ilgili bir “suç unsuruna” ulaşılamaması… Şimdi Bakırköy'de süren ve tutuklusu olmayan davanın iddianamesinden savcının ulaştığı tespiti sizinle paylaşmak istiyorum.
OLAY – 1/SARALLAR OLAYI (24.10.2017)
“… 24 Ekim 2017 tarihinde ve sonrasında meydana gelen Murat Karabaş isimli şahsın
yağmalanması ve darp edilmesi eylemleri göz önünde bulundurulduğunda; Sarallar isimli organize suç örgütü üyeleri tarafından şahsa ilk önce yurt dışından ülkemize cep telefonu ticareti yapmak maksadıyla temas edilerek eylemlere başlanıldığı…
“… Sonrasında şahıstan yüklü miktarda para talep edildiği, Murat Karabaş isimli şahsın parayı vermeyi kabul etmemesi üzerine şahsın baskı ve tehdit yoluyla suç örgütünün üst konumlarında bulunan örgüt üyeleri ile görüşmek zorunda bırakıldığı…
“… Ailesi ve çocuklarının öldürülmesi, aynı zamanda uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiaları ile tehdit edildiği, tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere Murat Karabaş isimli şahıstan Sarallar isimli suç örgütünün para talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu…
“… Kuvvetle muhtemel Sarallar isimli organize suç örgütünün Murat Karabaş isimli şahsın yurt dışından ilimize nakliyesini yapmış olabileceği uyuşturucu madde ticaretinden kazandığı paradan pay almayı ve faaliyetlerine devam etmeyi amaçladığı değerlendirilmiştir.”
İddianamenin 10'uncu sayfasında savcılığın tespiti önemli. Anlaşılamayan ise şu: Bu kadar büyük bir dosyada tutuklu sanık neden yok? Sarallar konusunda bir gelişme yaşandı mı? Bu arada gazeteci Cengiz Erdinç'ten öğreniyoruz: “…Sarallar'ın Karabaş'ı birlikte uyuşturucu işi yapmakla suçladığı Soytaşlar Diyarbakır Liceli büyük bir aile. Aileden Cezayir Soytaş, Avni Soytaş, Gıyasettin Soytaş gibi isimler Yakut, Buldan ve Gün gibi ailelerle çok sayıda eroin kaçakçılığı olayına karıştı.”
Bu dosya gerçekten üzerine gidilirse çok su kaldırır diyelim ve pandoranın kutusuna geçelim.