“Dünyada tamamen her şeyin pazar ekonomisi şartları içinde gerçekleştiği ve büyük ekonomiler dediğimiz Avrupa, ABD gibi ekonomilerin tıkır tıkır işlediği, dünyanın da neredeyse tek bir pazarmış gibi ekonomik kurallar içerisinde yöneltildiği bir devir artık çok geride kaldı. Neoliberal tezler çöktü.”
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 17 Nisan 2023'te bu cümleleri kurdu. Eğriye eğri doğruya doğru! Bu tespitler doğruydu. Hatta daha da ileride cümleler de kurdu Kurtulmuş:
“Zaten yaşanan sıkıntıların önemli bir nedeni de budur. Dünyada neoliberal sistemin yerine konulacak yeni bir sistemi özellikle batı ülkeleri ikame edemediler. Kapitalizm sadece varlığı paylaşmaya dönük bir sistemdir; yokluğu nasıl paylaşacağını bilemez. Dünyada yaşanan krizin temel meselesi bir paradigma iflasıdır. Bu paradigmanın yerine yeni bir paradigmayı sadece biz değil batılılar da arıyor.”
“Zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan neoliberal modeli” eleştiren Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 Mart'ta, AKP Genel Merkezi'nde Mehmet Şimşek'le görüştüğünü unutmuştu! “Kurtarıcının” neoliberal politikalara sıkı sıkıya bağlı Şimşek olduğu kampanyasını yürütenler de önde gelen AKP'lilerdi! O da yeni bir paradigmayla gelmedi ve “rasyonel olacağız” diye konuştu.
Bu işin ekonomi-politik yanı.
Benim aklıma takılansa şu:
20 Mart akşamı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından sosyal medyada Mehmet Şimşek şu paylaşımı yapmıştı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız ile akşam saatlerinde AK Parti Genel Merkezi'nde son derecede samimi bir ortamda görüşme fırsatım oldu. Kendisine bu kabulleri için çok teşekkür ederim. Kendi alanıma giren her konuda istenen katkıları vermeye her zaman hazırım. Ancak yurtdışında finans kuruluşlarındaki işlerim nedeni ile aktif siyasete girmeyi düşünmüyorum.”
23 Mart'ta da Erdoğan katıldığı bir canlı yayınında, Şimşek ile yaptığı görüşmeyi “ekonomik gelişmeler konusunda fikir alışverişi” olarak tanımladı. Erdoğan, bir pazarlık yapılmadığını söyledi ve “Mehmet Bey'in yurt dışında bozamayacağı taahhütleri, danışmanlıkları var” dedi. Bu arada Şimşek'in “sağlık sorunları” birileri tarafından yazıldı, çizildi.
Sonra hava değişti..
Reuters, 17 Mart'ta kabineyi şekillendirdi!
Sonrasında da Erdoğan ile Şimşek'in bir kez daha görüştüğü iddia edildi. 6 Nisan'da da Erdoğan yine bir canlı yayında şu bilgiyi verdi: “Uzun yıllar ekonomi yönetimimizde yer alan Mehmet Şimşek kardeşimizin koordinasyonunda bir ekip, bu doğrultuda hazırlıklar yapıyor.”
İşte bu 20 Mart ile 6 Nisan arasında Mehmet Şimşek'in “aktif siyasete” dönmesini kim ya da kimler sağladı? Bu konuyu Ankara'yı yakından takip eden bir bürokrata sordum, o da anlattı:
“Erdoğan'ın kafasında Mehmet Şimşek ismi yoktu ve o görüşmede de bakanlık ya da yardımcılık gibi bir teklif olmadı. Milletvekilliği konusunda fikir alış verişi yapıldı. Şimşek de aktif siyaset içinde yer almayacağını yani vekil olmak istemediğini söyledi. Bu arada Şimşek'e en yakın isimlerden eski danışmanın devreye girdiğini söyleyebilirim. 20 Mart- 6 Nisan arasındaki trafikte rol alan eski danışman uluslararası trafikte de etkili bir isim.”
Bu arada 17 Mart'a dikkat çeken bir başka kaynak da “Reuters haber ajansında yayımlanan haberi iyi oku” dedi.
Hep beraber okuyalım:
“… Reuters haber ajansına konuşan, AKP'nin taslak seçim beyannamesine hakim dört yetkili, partinin ilk yıllarındaki ekonomi ilkelerine ve serbest piyasa ekonomisi politikalarına dönüşü planladığını söyledi. İsimlerinin gizli kalmasını isteyen yetkililer, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın ekonominin başına eski başbakan yardımcısı ve maliye bakanı Mehmet Şimşek'i getirmeyi planladığını belirtti. Reuters, Şimşek'in uluslararası finans çevrelerinde çok saygın bir isim olduğu yorumunu yaptı. Taslak beyannamenin AKP'nin son dönemde izlediği ‘Yeni Ekonomi Modeli'ne referans vermeyeceği ve partinin geçmişte izlediği daha ortodoks (genel kabul görmüş) politikalara dönüşü içerdiği aktarıldı. Hükümet yetkilisi tasarıdaki ekonomi yaklaşımını, (Bu yaklaşım AK Parti'nin 2002'deki seçim beyannamesiyle çok benzer. Başka bir deyişle AK parti özüne geri dönüyor) olarak yorumladı ve tasarı üzerindeki çalışmaların nihai aşamaya geldiğini ekledi.”
Reuters'a “sızdırılan” haberin tarihi 17 Mart 2023… Erdoğan-Şimşek görüşmesiyse 20 Mart 2023! Ancak o akşam (20 Mart) AKP Genel Merkezi'nde yapılan görüşmede sonuç alınamadı hatta Şimşek olayı kapandı. Buna rağmen o görüşmeden üç gün önce “Ekonomin başına Mehmet Şimşek geçiyor” haberi yapıldı. Soru şu: Kim bu haberi yaptırdı?
Sonuçta “aracılar” başarılı oldu…
Bu durum Beştepe ve AKP içinde güç dengelerinin nasıl savaştığını bize anlatıyor.
O zaman yazıyı MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 28 Mayıs akşamı daha oylar sayılırken yaptığı manidar açıklamayla bitirelim:
“Önümüzdeki dönemde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.”
Bakalım… Türkiye nasıl değişecek?