İlk önce Ankara'ya uzanalım… CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında dedi ki:
“… İstanbul bizim için de dünya için de önemli bir merkez. Erdoğan boşuna söylemiyordu ‘İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' diye. Evet… AK Parti'nin oylarını 2002'deki rakamlara indirdik. Ne olursa olsun ‘ben İstanbul'u nasıl alabilirim' arayışı içinde. ‘İstanbul'un kupon arazilerini benim bilgim dışında satamazsın' diyen oydu. Erdoğan hâlâ İstanbul'un rantının peşinde. ‘Biz İstanbul'a ihanet ettik' diyen kendileri. İhanete doymamış olacak ki ihanete devam etmek istiyor.”
Bu cümlenin ardından CHP Genel Merkezi'ni yakından bilen bir isim şu mesajı gönderdi:
“Kılıçdaroğlu bir kez daha (İstanbul'u kaybedemeyiz) dedi. Bu Ekrem İmamoğlu'na yerinde kal mesajıydı.”
Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında, bugünden sonra yeni dönemde “beka ve bağımsızlık” üzerinden sert muhalefet yapacağı mesajı verdiğinin altını çizelim! Bir not da şu: Her konuşmasında Erdoğan'ı eleştirerek tabanı bir tutma çabasının olacağına dikkat çekti.
Şimdi İstanbul'a geçelim…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni metro hattının tanıtım toplantısında değişime dair yakın bir süreçte açıklama yapabileceğini vurguladı: “Bunun bir usulü vardır. Partinin kurumsallığına aykırı ve parti hiyerarşi içerisindeki saygıya aykırı asla hareket etmedim, etmem. Ama elbette ki vatandaşa karşı sorumluluğumuz, milletimiz ve devletimize karşı sorumluluğumuz her şeyin önündedir. Bunu da en doğru zaman en doğru üslupla kamuoyuyla paylaşmaktan geri durmam. Zamanı geldiğinde paylaşacağım. Geç olmadan paylaşmak zorundayım. Doğru zaman olmak zorunda. Buna yönelik çalışmalar sürüyor.”
İstanbul koridorlarında konuşulan, İmamoğlu'nun bayram sonrasında “değişim manifestosu” hazırladığı… Çünkü; “Israrla değişim diyen İmamoğlu'nun bir programı yok, kadrosu yok” gibi eleştiriler sıkça yapılıyor. Bu eleştirilerin son bulması için kurulan bir ekip “manifestoyu” hazırlıyor. Bakalım ne çıkacak?
Şimdi de yargı dünyasını ilgilendiren diğer bir konuya geçelim…
HSK o hakim hakkında harekete geçti mi?
Tarih 13 Ocak 2023…
Ekrem İmamoğlu'nun avukatları, İmamoğlu'nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyaset yasağı cezası aldığı davaya ilk olarak bakan hakim Hüseyin Zengin'in Samsun'a atanması ve bu atamayla ilgili olarak kamuoyunda yer alan iddialar hakkında inceleme yapılması amacıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) başvurdu. Dilekçede özetle şu söylendi:
Bilindiği üzere, müvekkilimiz Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2021/418 E numarası ile yürütülmekte olan yargılama sürecinde, 1 Haziran 2022 tarihinde görülen 5. celse sonrasında savunma avukatları olarak tevsii tahkikat taleplerimizi yerinde görüp erteleme kararı vererek yeni bir duruşma günü belirleyen mahkeme hakimi Hüseyin Zengin, Samsun'a atanmış ve yerine Mehdi Komşul görevlendirilmiştir.
14 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yargılanmakta Anadolu 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi. Beşinci celseden sonra duruşma hakimi Hüseyin Zengin, daha İstanbul'a yeni gelmişken ve nakil yönetmeliği uyarınca 8 yıl boyunca İstanbul'da çalışma hakkı varken Samsun'a tayin edilmiştir.
Hüseyin Zengin duruşmalar sürerken neden, hangi amaçla ve hangi gerekçeyle Samsun'a nakledilmiştir? Birinci dilekçede birinci talebimiz budur.
İkinci talep ise şudur. Hüseyin Zengin Samsun'a tayin edildikten sonra gerek çevresine gerek kendisini arayan basın mensuplarına verdiği beyanatlarda kendisine İstanbul'da Anadolu Adliyesi'nde baskı yapıldığını…
Bu duruşmada cezalandırma çıkması halinde ağır ceza hakimliğine terfi ettirileceğini, eğer ceza vermezse tam tersine naklinin çıkacağını, bir başsavcının kendisine gelerek bölge adliye mahkemesinde ayarlandığını dolayısıyla karar vermesinde bir sıkıntı doğmayacağını söylediğini ifade etmektedir.
Bunları gazeteciler Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel defalarca yazdılar. Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca HSK, ihbar ve şikayetler üzerine bir soruşturma ve inceleme açma durumundadır. Biz diyoruz ki bu soruşturma ve incelemeyi açınız.
SORU ŞU: Bu dilekçenin üzerinden yaklaşık beş ay geçti. HSK, Hakim Hüseyin Zengin'le ilgili inceleme başlattı mı? Zengin'in bilgisine başvurdu mu?