DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı "Mesele Ekonomi" programında Türkiye'deki arsa üretimi ve rant konusuna dikkat çekti. Babacan, arsa üretim hızının düşük olduğunu belirterek, "Eğer Türkiye’de hızlı bir şekilde imarlı arsalar üretilirse, konut maliyetlerindeki arsa payı azalır. Bu durum, milyonlarca insanın daha uygun fiyatlarla ev sahibi olmasını sağlar. Ancak bu, arsa ve imar rantlarından kazanç sağlayan küçük bir grubun rahatsız olmasına yol açabilir. Ne yazık ki bu rantlardan faydalananlar genellikle belediyelere ve iktidara yakın kişiler oluyor" ifadelerini kullandı.
Babacan, şunları kaydetti:
"SİYASETİN FİNANSMANI İMAR RANTINDAN GELİYOR"
"Siyasetin finansmanının önemli kısmı oralardan geliyor. Dolayısıyla bu imar rantı, emsal değişikliği, işte imar geçti meseleleri en büyük rantın oluştuğu alanlar. Bir avuç insan para kazansın diye, milyonlar çok daha pahalı konutlarda oturmak zorunda kalıyor. Ve konut, bırakın artık satın alma çoğu için hayal, kiralamak bile zorlaşıyor Türkiye'de.
Bunun için Konut Finansmanı Kurumu diye bir modeli Türkiye için önerdik. Önermeye devam ediyoruz. Bu, büyük ekonomilerin hepsinde olan bir sistem. Almanya'da vardır, Japonya'da vardır, Amerika'da üç tane vardır. Konut finansmanıyla ilgili konut kredilerini bankalardan, toptan şekilde alıp, paketleyip, uluslararası piyasalarda buna yatırımcı çeken, bunun karşısında gelen nakit akışıyla yeni konutları finanse eden bir sistem. Hazine, banka ve yatırımcıların içinde olduğu bir sistem.
"BU SİSTEM TÜRKİYE’DE YOK, BİR AN ÖNCE GETİRİLMELİ"
Bu sistem şu anda Türkiye'de yok. Ama artık zamanı geldi. Yani bunu inanın biz 6 ayda girer çıkar yaparız, bunu işletmeye başlarız. Çok zor bir şey değil yani. Bir sürü iyi işleyen örneği var dünyada fakat şu anda hala hükümetin buralarda gözü yok. Bütün bunların hepsini hazırladık. Bugün Florida'da gayrimenkul piyasasının gayet canlı olduğu bir eyalettedir Amerika'nın. O Miami'de şurada burada arsa oranı yüzde 25 - yüzde 30. Bu ne demek? 100 liralık daireyi aslına bakarsak 75 liraya indirmek demek, fiyatını demek. Şimdi siz bol bol arsayı üretin. Belediyeleri buna zorlayacak tedbirleri alın. Bir miktar da finansmanını sağlayın işte size konut piyasasında çözüm bu.
"CUMHURBAŞKANI MASAYA YUMRUĞUNU VURMALI"
Bu işten istifade eden bir kesim var. Ve bunlar hükümete çok yakın, belediye başkanlarına çok yakın, belediye meclis üyeleriyle, içli dışlı insanlar. Buralardan gelen rantlar tüm saydığım çevreler tarafınca paylaşılıyor. Onun için az sayıda fakat çok büyük destekçileri var mevcut düzenin. Bu düzen büyük haksızlık. Bu düzen insanlara büyük ve haksız kazançlar sağlıyor. Dolayısıyla bunu düzeltmemiz lazım. Bunu gerçekten adil bir mekanizmaya bağlamamız lazım diye bir dert yok. Cumhurbaşkanı’nın masaya yumruğunu vurması, "Ben bu işi çözeceğim" demesi gerek fakat öyle bir dertleri yok.
"ÇUVALLARLA LİRA, BAVULLARLA DOLAR SERBEST"
Belli bir miktarın üstündeki alışverişlerde bankadan işlemi geçirmek mecburiyeti var biliyorsunuz. 10 bin liralık işlem yapacaksanız nakit işlem yapamazsınız. Bankadan geçirmek zorundasınız. 15 milyon lira daire alın. Bankadan geçirme mecburiyeti yok. Nakit işlem yapabiliyorsunuz tapularda hala. Yani isterseniz tapu müdürlüğüne gidin 2 saat gözleyin. O çantalar içerisinde dolarların dolaştığını, çuvallar içerisinde Türk liralarının gelip gittiğini göreceksiniz. Ya 15 bin liralık alışveriş için sen bankadan geçireceksin diyen Maliye niye 15 milyonluk alışverişte çuvallarla para taşımasına izin veriyor? Çünkü o çuvallarla para taşımasının arkasında lobi var. Gerçek fiyatıyla tapu değerinin örtüştüğü alışveriş Türkiye'de çok az . Bütün bu kayıt dışı gelir. O kayıt dışı geliyor yeniden kayıt dışı şekilde gayrimenkul yatırımına dönüyor. Biraz da fiyatların şişmesinin sebebi de o.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sesleniyorum. Şimdi bunu değişiklik yapmak için büyük bir irade lazım. Yani sen kayıt dışıyla mücadele etmek istiyorsan gayrimenkul alım satımlarındaki kayıt dışılığa bir el atın. Bir önlemeye çalışın. Ama biliyorum ki ertesi gün çok telefon gelecek. Hele hele gelecek bir tane telefon var ki o elinizi kolunuzu bağlayacak. Yapamayacaksınız.
"BİRİLERİ "KRAL ÇIPLAK" DEMELİ, BEN ONU DİYORUM"
Şöyle tapu kayıtlarına bakıp, o tapu kayıtlarından bakmak lazım. Yani insanların aylık geliri ne iş yapıyor? Aylık geliri ne? Bir de yeni sahip oldukları gayrimenkullerin durumu ne? Bir bakmak lazım yani. Şu anda bizi dinleyen pek çok insan, belki kızacak olabilir bu söylediklerim fakat, birilerinin gerçeği söylemesi gerekiyor. Birilerinin kral çıplak demesi gerekiyor. Ben de onu yapıyorum şu anda. Şimdi, dediğiniz gibi bazı konut alıyor işte farklı amaçlarda. Ama ülkede ücretli çalışan, orta sınıf dediğimiz, yaşı da işte 25-45 kendimiz içine koyuyoruz. İnsanların da ev alma gibi bir artık hayal gibi bir ev yok. Sadece ev almak da mesele değil."