Avukat Hacı Orhan, "Olayın ardından kaçan anne ve çocuğunun, havaalanına bırakılmasına yardım eden kişilerin babanın iş yerinde çalışanlar olduğunu öğrendik. Baba şimdiye kadar, 'benim haberim yoktu. Annesi tek başına bu eylemleri gerçekleştirdi' diyordu" dedi.
Kemerburgaz yolundaki ölümcül ATV kazasının ardından annesiyle Mısır'a kaçan 17 yaşındaki T.C.'nin babası olan ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Avukat Orhan, şunları söyledi:
"Cuma gecesi gerçekleşen kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı'nın ailesinin avukatı olarak, Çağlayan Adliyesi önünde yeni gelişmeleri aktardık. Mısır'a kaçan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü T.C.'nin babası olan ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Ne yazık ki trafik kazasının ardından, yaralıların kazanın olduğu yerde terk edilmesi ve birinin ölümüne, diğerlerinin ağır yaralanmasına neden olan ihmallerle ilgili olarak gerekli soruşturmaları takip etmek için buradayız. 18 yaşından küçük 10 gencin Göktürk yolunda lüks araçlarla yaptıkları yarış sonucunda talihsiz bir olay meydana geldi.
Bir kişi yaşamını yitirdi, diğerleri ciddi şekilde yaralandı. Kazadan sonra olay yerine gelen annenin ihmali, müvekkillerimizin acısını artırdı. Müvekkillerimizin tek isteği, suçluların adalete teslim edilmesi ve yargılanması, gereken cezanın verilmesidir."
Avukat, müvekkilinin sözlerini aktararak, olay yerine gelen T.C.'nin annesi Eylem Tok'un, yaralıların telefonlarını alıp oradan ayrıldığını iddia etti. Kazanın ardından bir başka babanın oğlunu aradığında güvenlik görevlisinin telefona cevap verdiğini ve 'Telefon burada bırakıldı' dediğini söyledi. Bir görgü tanığının araçların hızlı geçtiğini ve kendisinin araçları gördüğünü belirttiğini de ekledi.
AÇIKLAMADA BULUNDU
"Başka bir görgü tanığı, Oğuz Murat'la konuştuğunu ve olay yerine geldiğinde hala hayatta olduğunu, yani bir süre boyunca hayatta kalmaya çalıştığını ifade etti. Gerçekten de, bugün dinlediğim kadarıyla annenin eylemi, müvekkillerimizin acısını artırdı ve dikkatsizlikten ölüme, hatta kasıtlı öldürmeye kadar giden bir süreci başlattı. Hanımefendi bugün 'Ben kimsenin yaralı olduğunu bilmiyordum. Kimse orada öldüğünü bilmiyordum. Oğlumu kaçırmak zorundaydım' şeklinde beyanda bulundu. Eğer olayın vahametini görmediyse neden çocuğunu kaçırma ihtiyacı hissettiği sorusunu sormak gerekir? Yine, bugün burada olmamızın bir nedeni de yeni öğrendiğimiz bir gelişme.
"Müvekkillerimiz en yüksek cezanın verilmesini talep ediyor"
Son duyduğumuz kadarıyla, havaalanına suçlu anne ve çocuğu bırakanların maalesef babanın iş yerinde çalışanlar olduğunu öğrendik. Ve müvekkillerimizin isteği şu; baba şimdiye kadar, 'benim haberim yoktu. Annesi tek başına bu eylemleri gerçekleştirdi' diyordu. Ancak gördüğümüz kadarıyla, bu tamamen birlikte alınan bir karardır. Bir trafik kazası normal bir yargılama sürecidir. Bugün duyduğumuz kadarıyla anne, 'Oğlum