Bağımsız Maden-İş'ten Batur: "Erzincan'da arama ve kurtarma için çalışan personel sayısı çok az

Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Mert Batur, Erzincan İliç’te Anagold’un işletmesindeki maden ocağında çoğunluk sendikası olmalarına rağmen alana alınmadıklarını ifade ederken, bölgeye girişin şirketin özel iznine ve valilik kararına bağlı olduğunu belirtti.

Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Mert Batur, Erzincan İliç’te Anagold’un işletmesindeki maden ocağında çoğunluk sendikası olmalarına rağmen alana alınmadıklarını ifade ederken, bölgeye girişin şirketin özel iznine ve valilik kararına bağlı olduğunu belirtti. Batur, arama ve kurtarma çalışmaları için sahada bulunan personelin yok denecek kadar az olduğunu söylerken, bunun sebebinin ise yeterli ekipman ve personel eğitiminin olmamasından kaynaklandığını altını çizdi.

ZORLU ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞMA: EĞİTİM VE EKİPMAN EKSİKLİĞİ

Ege Vural Hükümdar'ın haberine göre bölgede çalışmalarının oldukça zor ilerlediğini belirten Mert Batur, bunun sebebinin siyanürlü toprakta arama ve kurtarma yapılabilmesi adına hem yeterince eğitimli personel bulunmamasının hem de ekipman eksikliği olduğunu söyledi. Daha öncesinde de bölgede yaşanan problemler olduğunu hatırlatan sendika temsilcisi, yaşanan olaylardan sonra gereken tedbirlerin alınmadığının altını çizdi.

Konuyla ilgili Batur, "Bölgede arama ve kurtarma için çalışan personel sayısı yok denecek kadar az. Alanda belirtildiği gibi 400 civarı personel olabilir ama bölgeyi görebilen üyemiz olan çalışanların aktardığına göre fiili olarak arama ve kurtarma için çalışan personel yok denecek kadar az" dedi.

GİZLİLİK VE SINIRLAMALAR: HABERLEŞME ENGELLENİYOR

Sendika temsilcisi Mert Batur, arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğü maden ocağına yapılan girişlerin oldukça kısıtlı olduğunu vurgularken bölgeye girişlerin yalnızca Anagold’un özel iznine ve valilik kararına tabi olduğunu aktardı. Çalışanlara ve ailelerine uzunca bir süre bilgi akışı sağlanmadığı ifade eden Batur, hâlen bölgeye girmek için izin alamayan ailelerin bulunduğunu söyledi.

Batur, "Gerek gerçekleşen heyelan sonrası hukuki sürecin tarafı avukatlar olmamız gerekse de madendeki çoğunluk sendika olmamıza rağmen bölgeye giriş yapamıyoruz. Güç bela izin alabilen aileler ve çalışanlar da bölgeden fotoğraf alamamaları için telefonsuz olarak içeri alınmışlar" diye ekledi.

BASKI VE KAYGILAR: ÇALIŞANLARIN SUSKUNLUĞU

Anagold’un, çalışanlara ve ailelerine senelerdir olduğu gibi baskı yaptığını belirten sendika temsilcisi, daha öncesinde yevmiye cezaları ve işten çıkarılma tehditleri aldığı için bu süreçte de açıklama yapmamaları mevzusunda "telkin" edildiklerini söyledi. Bu sürecin öncesinde şirketin çalışanlara yolladığı e-postaya istenilen gibi yanıt yazılmadığı için yevmiye cezası aldığını aktaran Uğur, çalışanların "konuşmamalarında" birkaç faktör olduğunu söyledi. Sendika temsilcisi Mert Uğur’a göre, çalışanların olası bir tazminat hakkını kaybetme korkuları ve bölgenin neredeyse tek geçim kaynağı olan madencilik işinden atılmaları endişesi bu faktörlerden birkaçı. Anagold’la ilgili yürütülen hukuki süreçte gerçekleşen gözaltıların sorumlu kişileri kapsamadığını ileten Batur, gözaltına alınan kişilerin ya alt kademelerdeki ya da işe başlayalı birkaç ay olanlar olduğunu ekledi.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

"6-8 Ekim hadisesi bir terör kalkışmasıdır"
İran İstanbul Başkonsolosluğu’nda yas: Bayraklar yarıya indirildi
"Bu 2 kent için kahroldum"
Esra Dermancıoğlu'ndan Cannes Eleştiri!
Erdoğan’ın 3 çocuk çağrısı dinlenmedi, nüfus yaşlanıyor