MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan başlıca ifadeler şöyle:
"Siyasetimizin yönünü belirleyen iki ana unsur bulunmaktadır. Birincisi milli ve manevi değerlerimize sıkı sıkıya bağlılık, ikincisi ise tarihsel ve coğrafi zorluklarla birlikte zaman içinde şekillenen zorunluluklardır. Biz siyaseti, geçici hevesler veya zaman doldurma amacıyla yapmıyoruz. Hakka inandık, hakikate bağlı kaldık ve halkımızla birleşerek hareket ettik. Ahlaki ve vicdani tutarlılığımızı hiçbir zaman yitirmedik. Önceliğimiz her zaman vatan ve millet oldu. Ortak akıl ve anlayışla geleceğe dair tehditleri analiz edip politikalarımızı şekillendirdik. Milletin kalp atışlarını ruhumuzda hissediyoruz."
"Bir ve birlikte hilale doğru ilerledikçe, karşılaşacağımız tehlikeli akıntılar ortadan kalkacaktır. Artık felaketlerin şiirleri yazılmasın, ağıtlar yakılmasın. Birlikte, el birliğiyle hilale doğru yürüyelim. Birlikteliğimiz, kardeşliğimizin pekişmesi adına çok önemlidir."
"Bizim amacımız, aradığımız rahatlık ve sükûnete kavuşmaktır. Temennim odur ki, aziz vatanımızda müebbet barış ve bahar havası hakim olsun, gönüllerimizde çiçekler açsın."
"MHP, saha çalışmalarına ve milletle kucaklaşmaya devam edecektir. Ayrımcılığı dışlayarak, şevkle bu çalışmaları sürdüreceğiz."
"Türkiye’nin çevresi, çatışmaların derinleştiği, anlaşmazlıkların arttığı sancılı bir bölge olma özelliğini taşımaktadır. Bu bölgeden kaynaklanan istikrarsızlıkların ülkemize taşınmasını engellemek, asli bir sorun olmalıdır. Zira sınırlarımızın yakınında oynanan karanlık oyunların son sahnesi Türkiye'ye karşı kurulmak istenmektedir. Çatışma çözümünde geleneksel yöntemler, taraflar arasındaki güç dengelerine ve çıkarların müzakeresine dayanırken, bu tür çatışmaların köklü çözümlerle sona ermediği gerçektir."
"Örneğin, İsrail, Lübnan’a ateşkes önerisi sunmasından kısa bir süre sonra Beyrut’u havadan vurdu. Her gün soykırımlarına bir yenisi ekleniyor. Gazze’de sivillerin yaşadığı alanlara düşen bombalar, 100’den fazla masumun ölümüne yol açtı. Zalimler hesap vermeli, fakat hâlâ adım atılmaması büyük bir skandal değil midir?"