Bahçeli: Kim bu Yurtta Sulh Konseyi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "FETÖ ile mücadele edilirken yüzeyde kalınmakta, çok sayıda mağduriyet yaşanmaktadır. Hala 'Yurtta Sulh Konseyi' isimli ihanet oluşumunun elebaşları konusunda milletimize doyurucu ve tatmin edici...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "FETÖ ile mücadele edilirken yüzeyde kalınmakta, çok sayıda mağduriyet yaşanmaktadır. Hala 'Yurtta Sulh Konseyi' isimli ihanet oluşumunun elebaşları konusunda milletimize doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır." ifadesini kullandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, bugünün hem 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsünün 60'ncı günü, hem de 12 Eylül 1980 darbesinin 36'ncı yıldönümü olduğunu anımsattı.

Bahçeli'nin ifadeleri şöyle: 

"Türk devletinin her kademesine sızmış, sosyal ve ekonomik hayatın her hücresine nüfuz etmiş bir terör örgütü, din kisvesine bürünerek, himmet ve hikmet kılıfı altındaTürkiye'ye büyük bir ihanet ve düşmanlığın faili olmuştur. Fetullahçı Terör Örgütü , Türk milletinden intikam alma yarışına giren zalimlere piyonluk yapmış, onlar adına kurşun atmış, zulüm yapmış, tuzak kurmuş, küresel mahfillerde kurulan kirli oyunlara figüranlık görevini üstlenmiştir. Türk tarihi böylesine soysuz, köksüz ve satılmış bir ihanet çetesine çok az tesadüf etmiştir."

Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:

"Milletimizin tereddütle bezenmiş, tedirginlikle harmanlanmış bekleyişi maalesef artarak sürmektedir. FETÖ'nün girmediği alan, yerleşmediği kesim, tahrip etmediği manevi miras ve emanet neredeyse kalmamıştır. Türk milleti organize, kolektif, acımasız, hiçbir değer tanımayan, hiçbir vicdan ölçüsü taşımayan çok boyutlu terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu 15 Temmuz'da çok açık görmüştür. PKK'nın siyam ikizi olan FETÖ, yüce dinimizin arkasına saklanarak Türkiye'ye görülmemiş, duyulmamış, eşine az rastlanır bir düşmanlığın tetikçiliğine soyunmuştur. Kendilerine cemaat ve hizmet hareketi diyen karanlık örgüt, gerçek manada cinayet ve hıyanet şebekesi olduğunu gizleyememiş, sonunda da yakayı ele vermiştir."

'HOCA GÖRÜNÜMLÜ HAİN'

Bahçeli, 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm kurum ve kurallarının suikasta uğradığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"15 Temmuz'da Türk askeri görünümlü alçaklar millete silah doğrultmuş, bu aziz vatanı gözü dönmüşçesine bombalamışlardır. Türkiye 60 gündür sarsıntı geçirmektedir. Türk milleti 60 gündür kaygılı ve güvencesiz bir haldedir. FETÖ, Türkiye'nin devlet ve toplum hayatını rehin almakla kalmamış, en az 10 yılımızın kaybına hizmet etmiştir. Tahribatın vahim sonuçları her yerde, her seviyededir. Yıkımın derin izleri her taraftan, her yönden görülmektedir. FETÖ, Türk düşmanlarının PKK ile birlikte en vahşi uşağıdır. Bu kanlı cephenin amacı Türkiye'yi baştan ayağa karıştırmak, iç savaşa sürüklemek, bölünüp parçalanmasını temin etmektir. Yıllarca PKK dışardan, FETÖ içerden, IŞİD ve diğer terör örgütleri çevreden eş zamanlı saldırı düzeneğine geçmişler, birbirleriyle koordineli şekilde haçlı kalıntıları tarafından hazırlanmış işgal planlarını icrayla görevlendirilmişlerdir. Şurası kesindir ki, 15 Temmuz Anadolu'nun yeni bir istila teşebbüsüdür. Bu hain teşebbüsün sözde yerli maşaları devletin mahremine kadar sokulmuşlardır. Küresel hesaplar, bitmeyen paylaşım mücadeleleri hem komşu halkları hem de aziz milletimizi tehdit ederken, buna müzahir hareket eden münafık ve müşrik FETÖ, efendilerinin emrini uygulamak amacıyla devreye girmiştir. Milletimiz ittifakla benimsemiştir ki, Pensilvanya'da mukim hoca görünümlü hain, vaiz unvanlı vandal fitnenin merkezi, İmralı canisinin ruh ikizidir."

"Terörizmi, içinde bulunduğumuz bereketli toprakları sömürmenin, sınırları değiştirmenin, insanları birbirine düşürmenin, huzuru katletmenin vasıtası görenler; FETÖ, PKK ve IŞİD caniliğine umut bağlamışlardır. Bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin vebali bu kanlı örgütlerin sırtındadır. Ne üzücü bir gerçektir ki, Türk-İslam alemi sürekli kan kaybetmekte, teröre karşı ortak bir cephe açamamaktadır. Tehditler sürekli derinleşip genişlemektedir. Yaşadığımız onca hadise ve şahit olduğumuz onca kanlı vaka, küresel operasyonların bölgemizde sürdürdüğü kumpaslar halkasının bir parçasıdır. Sahnelenen acıdır, gösterime giren vahşettir, ısrarla gündemde tutulan parçalanma ve bölünme projesidir. Dört parçalı Kürdistan ihalesi yapılmış, küresel ve bölgesel terör işletmecileri hevesle faaliyete koyulmuşlardır. Silahlı terör çeteleri, yüce dinimizi istismar eden ölüm taburları, bu amaçla geleceğimizi karartmaya kalkışmışlardır. Hiç kuşku yok ki FETÖ bunlardan birisidir. Ancak FETÖ ile mücadele edilirken yüzeyde kalınmakta, çok sayıda mağduriyet yaşanmaktadır. Hala 'Yurtta Sulh Konseyi' isimli ihanet oluşumunun elebaşları konusunda milletimize doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır."

'KRİPTO PARALELLER İŞBAŞINDA

Bahçeli, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 50 bini aşkın asker ve sivil memurun ihraç edildiğini, pek çoğunun da açığa alındığını anımsatarak, yıllar içinde devlete yuvalanan cemaat mensuplarının sayısının 93 bin civarında olduğu iddialarına yer verdi. 

"Elbette kim suçluysa, ihanete kimler teşne ve tarafsa adli ve idari tasarruf gecikmeden yapılmalıdır. Fakat uygulamalarda hukukun ihlal edildiğine, suçsuz ve günahsız vatandaşlarımızın uyduruk, isimsiz ve imzasız ihbarlarla gözetim altına alındıklarına veya işlerinden olduklarına dair yaygın bir kanaat hakimdir" ifadesini kullanan Bahçeli, "Bunun yanında kripto paraleller ise hala saklanmakta, iftira çarkını döndürmektedir. Bu itibarla FETÖ ile hiçbir bağ ve bağlantısı olmayan kişiler suçlanmakta, karalanmakta, eziyet çekmektedir. 'Yurtta Sulh Konseyi' piramidinin en üstünde bulunan siyasi, askeri, ekonomik ve diğer alanlarındaki ayakları henüz ortaya çıkarılmamıştı" değerlendirmesini yaptı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Alaşehir İYİ Parti İlçe Başkanı ve yönetiminden sekiz kişi istifa etti ve CHP'ye geçti
Kişisel veriler yurt dışına aktarılıp, yurttaş güvenliği ihlal ediliyor
İktidar ile Anayasa değişikliği konusunda yan yana gelmemiz mümkün değil
AK Parti'de hükûmetin 2028'e kadar gidemeyeceği konuşuluyor
Erdoğan dışında ‘yeni politikalar üretebilen isimler olmadığı’ dillendiriliyor