MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki haftalık olağan grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli, 104 emekli amiralin bildirisine konu olan Montrö Boğazlar Sözleşmesinin tartışmaya açılmasına ilişkin "Montrö kırmızı çizgimizdir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, emekli amirallerin bildirisi sonrası "Apoletlerini sökün, emeklilik maaşlarına ve haklarına el koyun" çağrısı yapmıştı.
Öte yandan Bahçeli, emekli amirallerin bildirisiyle ilgili olarak "4 Nisan bildirisinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu'na aittir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, 2004 yılında Genelkurmay Başkanı da dahil olmak üzere 313 generale bir mektup yazmış ve askerlere 'iktidarı uyarma' çağrısı yapmıştı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizlere düşen kontrollü ve tedbirli bir hayat planlamasıdır. Salgın döneminin insan ve toplum hayatına, siyaset ve sosyal ilişkiler ağına, ekonomi alanına yıkıcı ve çok yönlü tesirleri olmaktadır. Tesirleri en aza indirmek maksadıyla devlet ve hükümetimiz yoğun çaba harcamaktadır. Aşılama çalışmaları memnuniyet verici düzeylerdedir. Dünyada aşıya erişim zorluğu yaşayan ülkelerin varlığı biliniyorken Türkiye'de aşı sayısı 17 milyonu bulmuştur. Biz Türkiyemizin safındayız. Sağlıklı günlere ulaşmanın hedefindeyiz.
Muhatap olduğumuz her tehdidin ya bir dış bağlantısı ya da menfur iç arka planı vardır. Hiçbir gelişme tesadüfen ortaya çıkmış değildir. Bölgesel ve küresel olayların akış istikameti dikkatli bir gözle, uyanık bir şuurla analiz edildiğinde bulmacanın eksik kalan boşlukları da dolmuş olacaktır. Kurulan tuzakları, kurgulanan senaryoları isabetle idrak edemezsek teslimiyetçiliğin anaforuna düşmemiz kaçınılmazdır. Hem ülkemizde hem de uluslararası arenada ne olup bittiğinin idrakindeyiz.
İç ve dış vakaların birbiri ile ilişkisini yorumlayabilecek, bunu tutarlılıkla anlayabilecek sonra da anlatabilecek çevik bir dirayetin tarafıyız. 2014'ten beri suların durulmadığı Ukrayna'nın doğusunda vahim bir gerilim atmosferi tekrarlanmıştır. Bizim için Kırım, Ukrayna'dır. Biden, Ukrayna devlet başkanına açık desteğini vermiştir. NATO uçakları ile Rus uçakları 29 Mart'ta tehlikeli bir it dalaşına girişmişlerdir. Karadeniz ısınırken Kafkaslar patlamaya hazır barut gibidir. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın 14 Nisan'da ülkemize ziyareti söz konusuyken, genelkurmay başkanının ABD desteğine sevinmesi çevremizdeki kuşatmaya delildir. Bu kağıttan kaplanın Doğu Akdeniz'de ülkemizi istikrarsızlığın ana unsuru göstermesi ayıplı üsluptur. Özellikle Dedeağaç'a asker ve mühimmat yığan ABD'nin Yunanistan'ı maşa gibi kullanma arzusu ya doğrudan ya da dolaylı Türkiye'yi baskılamaktadır. ABD Savunma Bakanı'nın S-400 sistemini elimizden çıkarma çağrısını ısrarla dile getirmesi, zamanlama ile oldukça manidardır. Çin'in İran'la anlaşma yapması, Rusya'nın Fırat Kalkanı bölgesini balistik füzelerle vurması, Suriye'nin doğusunda terör örgütü PKK'ya silah ve enerji kaynakları ile desteği bölgesel ve küresel tansiyonu yükseltmektedir. Diğer taraftan zillet ittifakının dedikoduları yoğunluk kazanmaktadır. Terörist Demirtaş 3. ittifak kartını masaya koymuştur.
"Montrö kırmızı çizgimizdir"
Türkiye'deki işbirlikçi damar ihanet nöbetine girmiştir. Önce 126 eski büyükelçinin sorunlu bildirisi yayınlandı, bunlar arasında yer alan partimiz üyesi ve Aydın eski milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu'nu kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk ettik. Türkiye 4 Nisan'da 104 emekli amiralin bir nevi muhtırası ile sarsılmıştır. Montrö, Lozan'ın ayrılmaz parçasıdır, bizim kırmızı çizgimizdir. Hiç kimsenin de Montrö'yü tartışmaya açtığı, feshedelim dediği falan da yoktur.
104 emekli amiral, Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir, bu lekeyi temizlemek hukukun ve milli iradenin tarihe karşı vefa borcudur. 104'lükler büyük bir suç işledi. Cezasız kalamaz, kalmayacaktır.
Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri demokrasiyi hedef alan torpidodur. Bu bildiri hukuk gaspı milli iradeye doğrultulmuş silahtır