Bakan Bilgin: 1999'dan sonra işe girenler EYT'yi kapsamayacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında asgari ücret belirleme çalışmalarında işçi sendikaları ile görüştüğünü söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV'de Kübra Par'ın Açık ve Net programında Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç ve gazeteci Mehmet Acet'in sorularını yanıtlıyor.

Milyonları ilgilendiren bir çok başlıkta önemli açıklamalarda bulunan Bakan Bilgin EYT için de önemli ayrıntıları anlattı. Bakan'ın gündeminde EYT'nin yanı sıra asgari ücret zammı sonrası en çok konuşulan emekli ve memur maaşlarına yapılacak zam oranları ve ara zam konularıyla ilgili de dikkat çeken açıklamalar yaptı.

"1999'dan sonra işe girenler EYT'yi kapsamayacak"

İşte EYT ile ilgili Bakan Bilgin'in açıklamaları:

"EYT ile ilgili Fuat Bey'in açıklamasını şimdi sizden öğrendim. Tabii biz görüşlerimizi, zaman zaman bir araya gelip paylaşıyoruz. Teknik çalışmaları tamamlanmamış çalışma.

EYT deyince 8 Eylül 1999'dan önce işe başlamış olanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapmış hanımların, askerlik yapmış olanların borçlanması var. Birkaç istisnai durumlar var. Onların dışında en çok sorulan soru; prim gün sayım eksik, borçlanabilir miyim?
1999'dan sonra işe girdilerse EYT'yi kapsamayacaktır. Mevcut yasamızda olan haklar devam edecek. Yurt dışında çalışanlar var. Olağanüstü bizim kurumlarımıza müracaat edenler var. Orada da benzer kafa karışıklıkları var. Onlar da 'prim gün sayılarımızı tamamlayalım, emekli olalım' diye kuyruklar oluşturuyor. Onlarda da aynı şey geçerli.

EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı zorunlu kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi takdirde borçlanarak olmaz."

"Son durumu 26 Aralık'ta sayın cumhurbaşkanımıza arz edeceğim"

Tahmin ediyorum EYT'yi bu ay sonuna kadar Meclis'e götürürüz bunu. Bitirebilirsek bu ay içinde, bitiremezsek Ocak ayında götürürüz. Ben son durumu önümüzdeki 26 Aralık'ta sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğim. Meclis'in iradesiyle çıkınca Resmi Gazete'de yayınlanır ve yürürlüğe girer.

"Kısmi emeklilik koşuları aynen devam edecek, değişiklik yok"

1999'daki şartlar neyse, çalışma süresi, hizmet süreleri değişmiyor, o günkü şartlarda emekli olacak. Kısmi emeklilik koşulları da aynen devam edecektir. O insanlarımız rahat olsun, onların programında herhangi bir değişiklik yapmıyoruz.

"İşverene sosyal güvenlik destek priminde indirim ve kredi desteği"

EYT'lilerle ilgili sadece kamuya maliyeti konuşuluyordu. Proje yürüyor, bitmek üzere hissedilince işverenler endişeye kapıldı, odalar, işveren kuruluşları harekete geçti. TİSK yöneticileriyle görüştüm. Onları tek tek dinledim. Söyledikleri şu; nitelikli işçilerimiz var, yüksek ücretk alıyorlar. Bunların bizimle devam etmesini istiyoruz. Kıdem tazminatları alıp gitmeye kalkarlarsa yoğunlaşma olur dediler. İşverenler kıdem tazminatlarını vergiden belli miktarını vergiden düşüyorlar. Eğer işveren işçisine 'sen benim için önemlisin, değerlisin, kıdem tazminatını vereyim, çalışmaya devam et' derse, biz ona sosyal güvenlik desteği vereceğiz. Sosyal güvenlik destek priminde 5 puanlık indirim yapacağız. Ayrıca bu konuda işverene kredi desteği verilecek. Hangi şartlarda emekli olacaklarsa o şartlarda haklara sahip olacaklar. Aylık bağlama oranlarında değişiklik olmayacak.

'Sendikalar 8 bin liranın üzerine çıkmamızı istemedi'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı canlı yayında asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, '8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın' dediklerini açıkladı.

Bilgin, şöyle konuştu:

"Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey; Türkiye'de sendikacılığın bir anlamda eleştirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. 'Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız' dediler. 'Neden' dedim, 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler' dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum.

Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye'de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde sözleşme yaptılar?

Bahsettiğiniz ücretler toplu sözleşmelerinizde var mı? Talep ettikleri asgari ücretle, yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında böyle bir fark olmaz!"

"İhtiyaç olursa geçen sene gibi ara zam yapılabilir"

Asgari ücret yüksek belirlendikçe, reel olarak yukarıdaki ücretler yüzde 100 artmıyor ama yüzde 60 artıyor. yüzde 70, yüzde 80 artıyor. Aşağıdan yukarıya artıyor. Nitelikli emekte bu artış daha yüksek. Daha düşük usta, işçi asgari ücretin bir kademe üzerinde yer alıyorlar. Türkiye'de enflasyon dizginlenirse asgari ücret reel artışlara tekabül edecek şekilde sürdürülürse ücretlilerin milli gelirden aldığı payı yukarıya tırmandırır. Enflasyon kontrol altına alındı. Bir an önce önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'lere düşeceğini tahmin ediyoruz. Mayıs/Haziran'da yüzde 35-40 düşmesini bekliyoruz. Bizim emekçileri koruyan ücret politikasını, toplu sözleşmelerinin üzerinde asgari ücret belirliyoruz. Burada sayın Cumhurbaşkanımızın desteği var. Asgari ücretlerin üzerindekini de koruyacak politika izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'leri göreceğiz, endişe etmeyin' dedi. 1 yıl önce savaş, pandemi olacağını biliyor muyduk? Olağanüstü şeyler olmazsa bizi yıl sonuna kadar götürecek asgari ücret belirledik. Olağanüstü şartlarda yeniden müdahale ederiz, geçen sene nasıl Temmuz ayında müdahale ettiğimiz gibi. İhtiyaç olursa geçen sene gibi zam yapılabilir.

"Küçük işletmelerde az oranlarda işten çıkarmalar olabiliyor"

Her asgari ücret artışı döneminde bizim daha yukarıdaki belirleme arzumuzun önündeki temel engel bu. Farklı düzeyde işletmelerde gerçekleştirdiğimiz araştırmalarla ilgili bu. Küçük, orta boy ve büyük işletmeleri ayrı tutarak araştırma yaptık. En büyük endişe, küçük ve orta ölçekli işletmelerde işten çıkarma korkusu. Çalışanlarda bu endişe çok yüksek. Bu endişe var işçilerde. İşverenlerde de var. Diyorlar ki, 'çok yüksek asgari ücret olursa 20 kişi çalıştırıyorum, 2 kişi işten çıkartabilirim' diyenler var. Sonra rakamları inceledik. Bu birçok faktöre bağlı. Büyüme, üretim artışları, ihracat sürüyorsa işletmeler, büyük işletmelerde daha az, küçük orta işletmelerde daha fazla oranlarda artarak bir istihdamı durdurma, küçük işletmelerde çok az işten çıkarma oluyor. Ama bir süre sonra üretim artıyor.

"Memur maaşlarına enflasyon üzerinde artış yapacağız"

Bizim memur maaşlarıyla ilgili imzaladığımız madde var. Enflasyon farkını toplu sözleşmelerde veriyoruz. Bu sene de enflasyon üzerinde artış vereceğiz. Onu şimdi açıklamayayım. Son ay enflasyonu hesaplandıktan sonra belirleniyor. Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra Ocak ayında belli olacak. Aralık ayında enflasyon düşüşü devam edecek. Biz tüm bunları değerlendirerek alım gücünü destekleyecek oranda karar vereceğiz. Bitmemiş tamamlanmamış çalışmayı önceden açıklamak doğru olmaz. Biz ücret artışların dışında memur ve çalışanlarımızın ücretlerine çok önemli katkı yaptık. Ücret düzeyinde alınan vergileri vergi dışı bıraktık. Bu tüm ücretlere yansıdı. Şimdi bir başka şey daha yapılıyor.

"Maliye Bakanlığı vergi dilimleri için çalışma yapıyor"

Maliye Bakanımızla talepleri birlikte değerlendirdik. Vergide dilimleri için çalışma yapılıyor.. Maliye Bakanımız bunu açıkladığı zaman çok önemli etkisi olacak. Kamu çalışanların ücretlerini çok rahatlatacak. 'Ocak ayında aldığımız maaşı neden Temmuz'da alamıyoruz' eleştirileri ortadan kalkacak.

"Bağkur emeklilerimizin de maaşına düzenleme yapılacak"

En alt düzeyde ücret alan emekliler var. Çok düşük kaldı. Açıklandığı gün fena değildi, enflasyon şartları içinde az kaldı. Bunlar kim? Prim gün sayılarını tamamlamamışlar, daha çok Bağkur'lular. Devlet 'bu insanlarımıza borçlanma imkanı getirelim' demişler. Prim borçlarını bağladıkları emekli maaşından ödenmiş. Bir sosyal destek bu. Bunların sayısı 500 bin civarında. Bunları da biz nasıl sosyal devlet ücretsiz, gelirsiz kimseyi bırakmaz diye bir düzenleme yaptıysa, bunlar da yeniden ele alınarak düzenlenecek.

"En düşük emekli maaşına zam oranlar çıkınca belli olacak"

En düşük emekli maaşı ne olabilir sorusunu, bütün bu zamlar, oranlar belirlendikten sonra ortaya çıkacak. Emekli maaşları primle ilişkilidir. Kimse prim ödemesin diye muhalefet söylüyor. Bu bağlantıyı ortadan kaldıran bir şey. Biz prim ödeyerek emekli maaşı alıyoruz. Asgari ücretle bunu birbirine karıştırmamak lazım. Prim ödemese de emekli maaşı verelim mantığı sürdürülebilir değil. En alttakilere seyyanen zam yapmak yöntemimizdir, yukarıdakilere enflasyon farkını dikkate alınan düzenleme yapılır.

"Seçim ekonomisi uygulamıyoruz, politikamız gerçekçi"

Türkiye Avrupa'nın en iyi bütçe dengelerine sahip ülkelerden biriyiz. Bütçe gelirindeki artış tahminlerin üzerinde olmuştur. Bütün bunlar hesaba dayalıdır. Biz seçim ekonomisi uygulamıyoruz, gerçekçi ekonomi uyguluyoruz. Popülizm yapmayan, gerçekçi, yurttaşımızı enflasyon sarmalına sokmayacak dengeleme politikası sürdürecek yaklaşıma sahibiz. Gerçekçi politikamız enflasyonun düşüşüyle birlikte daha fazla refah olarak dönecektir. EYT'de 1 hafta sonra ile 2 hafta sonra arasında bir fark var mı? Önemli olan sağlıklı bir şekilde girmiş olması. Biz Meclis'e götürürüz. Meclis tatilden sonra çalışma programına alır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.