Ekonomide bu durumu "istikrarlı stabilizasyon" olarak adlandırıyoruz. Amaç, sürdürülebilir büyüme, düşük enflasyon ve ihracat odaklı bir kalkınma modeli oluşturmak. Bu programa geçtiğimiz yıl başladık ve önümüzdeki üç yıl boyunca devam edeceğiz.
Hedefimiz, 2027 yılına kadar Türkiye'nin GSYH'sini 1,7 trilyon dolara, yıllık ortalama büyüme oranını ise %4'e çıkarmak. Ayrıca, mal ihracatında 320 milyar dolar, hizmet ihracatında ise 160 milyar dolarlık bir seviyeye ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye'ye 2003 yılından bu yana toplam 269 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım geldiğini belirten Bolat, uluslararası yatırımların istihdamdaki payının %8, ihracattaki payının ise %30 olduğunu ifade etti. Doğrudan yabancı yatırımlardan alınan payı %1,5'e çıkarmayı amaçladıklarını da ekledi.
"LOJİSTİK ALANINDA DAHA FAZLA PAY ALMALIYIZ"
Türk şirketlerinin uluslararası başarısına değinen Bolat, Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışındaki toplam proje hacminin 514 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bu rakamın, Türk müteahhitlerin 143 ülkede 12 bin 300 projeyi üstlendikleri anlamına geldiğini belirtti ve Türkiye'nin bu alanda dünya genelinde ikinci sırada olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 56 milyar dolarlık turizm gelirine ulaştığını aktaran Bolat, bu yılki hedefin 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin lojistik hizmetlerinde Avrupa’da 5., dünya genelinde ise 15. sırada yer aldığını söyleyen Bolat, bu pazardan daha fazla pay alınması gerektiğine dikkat çekti. Bakan, "Lojistik açısından Türkiye'nin stratejik konumu oldukça önemli. Akdeniz ülkeleri, Afrika ve Arap ülkelerine erişimimiz var. İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinden Atlantik'e Cebelitarık yoluyla, Süveyş Kanalı aracılığıyla ise Asya'ya bağlanıyoruz," dedi.
GSYH'si 1,2 trilyon dolar olan Türkiye'nin, 600 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle küresel ekonomide ve ticarette önemli bir aktör olduğunu ifade eden Bolat, İpek Yolu'nun yüzyıllar boyunca Avrupa'ya Türkiye üzerinden bağlandığını belirtti. Şimdi de Zengezur Koridoru ile Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde Azerbaycan ve Ermenistan'la bu bağlantıyı güçlendirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
"OYUNUN ADI SANAYİ POLİTİKASI"
Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı Philippe Varin, Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dünya ticaretinde oyun alanının değiştiğine dikkat çeken Varin, "Bugün oyunun adı sanayi politikası. Karşımızda binlerce ticaret engeli var. Ayrıca iklim değişikliği ve dijital dönüşüm gibi zorluklarla karşı karşıyayız. Tahkim kurulunda 20 milyar dolarlık davalarla ilgileniyoruz. Bu dönüşüm sürecinde KOBİ'ler ve odaların büyük rolü var," dedi.