Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çekya temaslarının ardından yaptığı açıklamada, "NATO'nun nasıl Ukrayna'da işgale karşı gösterdiği bir duruş var. Aynı şekilde Filistin'de de işgale karşı ilkeli bir duruş göstermesi gerekiyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çekya'nın başkenti Prag'da gerçekleştirilen NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları toplantısının ardından temaslarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'ye hareket etmeden önce yaptığı açıklamada Fidan, "Gün boyu çok yoğun tartışmalar, görüşmeler oldu. Türkiye olarak NATO zeminlerinde her zaman için vurguladığımız görüşlerimizi burada yüksek sesle tekrar gündeme getirdik. Özellikle bugün Ukrayna meselesi çok ciddi olarak gündemimizdeydi. Türkiye olarak biz Ukrayna konusunda yardımların devam etmesini, Ukrayna'nın caydırıcılık konusunda yeterli olmasını destekliyoruz" dedi.
NATO'nun bu savaşın bir parçası olmasını da istemediklerini belirten Fidan, "Bu ikisi arasındaki dengenin NATO ülkeleri tarafından ve teşkilat olarak gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu görüşümüz, genel kabul gören bir görüş. Bu hattın tutulması gerekiyor. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü sağlamak ve topraklarını özgürlüğe kavuşturmak için desteklenmesi, bir süreç ama NATO'nun bu savaşa taraf olması başka bir konu. Bu, daha büyük bölgesel krizleri beraberinde getirebilir" şeklinde konuştu.
"Savaşa barışçıl bir çözüm bulunması yolundaki çalışmalarımızı devam ettiriyoruz"
Türkiye'nin Ukrayna'ya desteğinin tam olduğunu vurgulayan Fidan, "Cumhurbaşkanımız bu konuda Türkiye'nin iradesini açık şekilde ortaya koymuştur. Diğer taraftan NATO ülkelerinin savunmaya yönelik çabaları devam ederken, ihmal edilen bir konuyu da sürekli gündeme getiriyoruz. O da diplomatik boyutun masaya taşınması. Sadece savaşla ilgili konuların değil, diyalogla ilgili yöntemlerin de bu sorunun çözümünde kullanılması gerektiğini biz Türkiye olarak vurguluyoruz. Bunun yapılmaması daha büyük riskleri beraberinde getirir. Bugün de bunu gündeme getirdik" ifadelerini kullandı.
Bazı ülkelerin Türkiye'nin görüşlerini desteklemeye başladığını aktaran Fidan, "Malumunuz bu konuyu ilk olarak biz gündeme getirmiştik. Sonra birkaç ülke daha sonra, şimdi bu ülkelerin sayısında yavaş yavaş bir artış olduğunu görüyoruz. Bu savaşa barışçıl bir çözüm bulunması yolundaki baskılar ve çalışmalarımızı devam ettiriyoruz" diye konuştu.
"Türkiye'ye yönelik bazı üye ülkelerin yürüttüğü kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu yineledik"
NATO üyesi ülkeler arasında dayanışmanın ayrımcılığa dayanmadan devam etmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, "Türkiye'ye yönelik bazı üye ülkelerin yürüttüğü kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ve bunların kaldırılması gerektiği konusundaki kararlılığımızı yineledik. Uzun zamandır devam eden birebir çalışmalar ve görüşmeler neticesinde birçok ülkeyle olan sınırlamaları kaldırdık veya hafiflettik. Bir iki ülke bu konuda hala iç politik dengelerden dolayı bizimle ilgili bazı sorunlu konularını, özellikle savunma sanayi ile alakalı konuları çözememiş durumda. Biz NATO zemininde bunu da gündeme getirdik. Yani bunun NATO'nun ruhuyla, güvenlik dayanışmasının, ruhuyla bağdaşmadığını, bununla ilgili sistematik olarak neler yapılması gerektiğini vurguladık" dedi.
"Türkiye, Gazze sorununa dikkat çeken hemen hemen tek ülke oldu"
Türkiye'nin Gazze sorununa ilişkin çabalarına da değinen Fidan, "Diğer taraftan tabii özellikle NATO bir güvenlik örgütü. Küresel güvenlik sorunlarıyla sadece çıktığı zaman değil, çıkmadan önce de ilgilenmesi gerekiyor. Gazze sorununun, İsrail-Filistin meselesinin bölgesel bir sorun olarak görünmekle beraber küresel bir güvenlik sorununa dönüşme probleminin olduğunu, hatta belli açılarıyla dönüştüğünü de gündeme getirdik" diye konuştu.
Türkiye'nin Gazze sorununa dikkat çeken hemen hemen tek ülke olduğunu vurgulayan Fidan, "Burada eğer Gazze'deki katliam, soykırım durdurulmazsa, hemen bir ateşkes anlaşması ve insani yardım hamlesi başlatılmazsa, akabinde iki devletli çözüme gidilmezse, bu sorunun giderek daha da büyüyeceğini, evrileceğini, başka aktörleri