Türkiye'de Vergi Usul Kanunu'nun 5. maddesine 4369 sayılı Kanun ile eklenen düzenlemeye göre, belli bir tutarın üzerinde vergi borcu bulunan kişiler ilan ediliyor. Bu kişilere kamuoyunda "vergi yüzsüzleri" deniyor ve bu listenin yayınlanması, devlete olan borcunu ödemeyen kişi ve kuruluşları ifşa ederek onları ödemeye teşvik etmeyi amaçlıyor. En son, 2018 yılı içinde vadesi dolan vergi borçlularının listesi açıklanmıştı. Uzun bir bekleyişin ardından, altı yıl sonra bu listenin yeniden açıklanması gündeme geldi.
Borçlu mükelleflerin isimleri, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sitesinde iki ayrı liste olarak duyuruldu. İlk listede, 01/06/2023 ile 31/05/2024 tarihleri arasında kesinleşen vergi ve cezalar yer alırken; ikinci listede vadesi geçmiş ve ödenmemiş vergi ile cezalar paylaşıldı.
Kesinleşen tarhiyatlar listesinde toplam 2.464 yükümlü bulunuyor; bunlardan 419'u gerçek kişi, 2.045'i ise tüzel kişi. Kesinleşen vergi ve ceza tutarının toplamı 53.1 milyar TL olarak belirlendi. Faaliyet gösteren 299 mükellefin toplam borcu 6.3 milyar TL iken, terk mükelleflerin toplam borcu 46.7 milyar TL olarak açıklandı.
Bakan Şimşek, ilk listeyle ilgili olarak, bu mükelleflerin çoğunun gerçek bir faaliyet yürütmediğini, düzmece belgeler düzenleyerek vergi kaçırma amacıyla kurulan işletmeler olduğunu ifade etti. Listede yer alan 2.464 mükelleften 1.752'sinin bu türden olduğunu ve kesinleşen vergi ve ceza tutarının 42.9 milyar TL, yani toplam tutarın %81.1'ine tekabül ettiğini belirtti. Ayrıca, çoğu zaman hiçbir mal varlığı bulunmayan bu işletmelerin amacına ulaştıktan sonra ortadan kayboldukları vurgulandı.
"Vergi yüzsüzleri" olarak tanımlanan ve 31.12.2023 tarihine kadar ödenmeyen 5 milyon TL'yi aşan vergi ve ceza borcu olan yükümlülerin listesi de açıklandı. Bu listede toplam 36.806 mükellef bulunuyor; bunlardan 7.948'i gerçek, 28.858'i tüzel kişi. Faal olanların sayısı 4.807 ve toplam yükümlü sayısının %13.1'ini oluşturuyor. Terk mükellef sayısı ise 31.999. Bu mükelleflerin toplam vadesi geçmiş vergi ve ceza borcu 914.9 milyar TL'ye ulaşırken, faal mükelleflerin toplam borcu 113.8 milyar TL olarak belirlendi. Bakan Şimşek, öğrenim kabiliyeti olmayan alacakların oranının %88.8 olduğunu ve bu durumun uzun yıllara dayanan borçlardan kaynaklandığını ifade etti. Bu mükelleflerin mal varlığının olmaması nedeniyle yasal işlemlerin tamamlanmasına rağmen alacakların tahsil edilemediğini belirtti.
Devletin kasasına girmesi gereken 860 milyar TL'nin kimlerin cebine girdiği merak ediliyor. Yazılarımda Maliye’nin tahsil edemeyeceği vadesi geçmiş alacak tahminimi 450 milyar TL olarak belirtmiştim; ancak açıklanan rakam bunun iki katı oldu ve 35 yıllık mali deneyimimle bu durum beni bile korkuttu. Yüzde 88.8'i tahsil edilemeyen bir şirketin ayakta kalabilmesi mümkün mü? Bu durum, şirket yöneticilerinin "hileli iflas" suçlamalarından kaçabileceği anlamına mı geliyor?
Açıklanan borç listesinde, 2014'te açıklanan listede bulunanların da yer aldığı görülüyor. Tahsilat zaman aşımı beş yıl olsa da, bu alacaklar bir şekilde canlı tutulmuş. Vergi alacağının zaman aşımına uğramasının cezai ve mali sorumluluk getirdiği biliniyor. Eğer amme alacaklarının öğrenim usulü ile ilgili mevcut yasalar yetersizse, değişiklik yapılabilirdi ancak bu yapılmamış. Bugün itibariyle her 5 TL verginin 1 TL'si faize gidiyor. Neden? Çünkü düşük maliyetli vergiler öğrenilemiyor ve bazı kişiler organize bir şekilde vergileri ceplerine indiriyor.
Bu tablo karşısında, vergi dairelerini kapatarak tasarruf yapmanın zamanı gelmiştir.