Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, nükleer santralları savundu. Paris’in 50 kilometre yanında üzüm bağları olduğunu belirten Dönmez, “Bir sıkıntı yok. Bugün Fransa elektriğinin yüzde 70’ini oradan üretiyor” dedi. Bunun üzerine HDP’li Garo Paylan, “Çernobil” anımsatması yaptı. Dönmez, “Tarihte geçmiş bir iki kazadan dolayı bunu yapacaksak uçağa binmemeniz lazım Garo Bey” yanıtını verdi. Paylan’ın “Yapmayın...” demesi üzerine Dönmez, şöyle devam etti: “Yani Çernobil var ama dünyada 2 veya 3 tane böyle ciddi kaza var ama eskilerin deyimiyle hani ‘demirden korkan trene binmez’. Burada ilgili kurallara uyduktan sonra... Tabii ki kaza, bela olsun istemiyoruz. Çernobil zaten birinci nesil santral, şu anda üzerinde çalıştığımız santrallar 3, 4 ‘plus’. 3 ‘plus’ santrallardan bahsediyoruz...”
‘İNSANLIĞI ETKİLER’
Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, uçak kazası ile Çernobil faciasının bir tutulamayacağını vurguladı. Türkyılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir nükleer santral kazası tüm insanlığı etkiler. Çernobil’de nükleer emisyon içeren bulutlar Türkiye dahil birçok ülkede çok sayıda insanın kanser olmasına neden oldu. Nükleer santral kazası bir tüpgaz kazası, tren kazası, uçak kazası değildir. Bütün toplumları, milyonlarca insanı etkileyecek bir risk”
‘RİSKİ KÜÇÜMSÜYOR’
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman da dünyada açıklanmış ilk nükleer kazanın 1979’da Three Miles Island’da gerçekleştiğini, ikinci kazanın Çernobil, üçüncüsünün ise 2011’de Fukuşima olduğunu söyledi. Uzmanların bu üç kazanın da “öngörülebilir olmadığı” konusunda anlaştıklarına işaret eden Kahraman, “Bakan yaşanmış deneyimler ve uzmanların uyarılarına rağmen riski küçümsemektedir. Bu büyük riskin sonuçları ise bir hayli uzun süreli ve ağırdır.” dedi.
1986’daki Çernobil faciası yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne neden oldu. Facianın etkileri nedeniyle yüz binlerce çocuk engelli olarak dünyaya geldi.