Bakanlığa bağlı 'Sevgi Evlerinde' 26 çocuğa işkence!

Tokat’ın Turhal ilçesindeki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evleri’nde, çocuklara işkence edildiği ortaya çıktı.

Tokat’ın Turhal ilçesindeki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evleri’nde, çocuklara işkence edildiği ortaya çıktı.

Tokat’ın Turhal ilçesindeki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evleri’nde, yaşları 4 ila 12 arasında değişen 26 çocuğa işkence yapıldığı ortaya çıktı. Çocukların, bu evlerdeki görevliler tarafından sistematik fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, ağır psikiyatrik ilaçları içmek zorunda bırakıldıkları ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı Bilge Dursun, çocukların maruz kaldığı davranışları ‘işkence’ olarak tanımlayarak, şüpheliler hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.

BirGün'den Uğur Koç'un haberine göre Tokat’ın Turhal ilçesindeki Sevgi Evleri’nde yaşanan insanlık dışı uygulamalar, mağdur çocuklardan birinin ailesi ve Turhal Kaymakamlığı’nın şikâyetleri üzerine ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı Bilge Dursun’un hazırladığı iddianamede yer alan ayrıntılar, çocuklara yapılan kötü muamelenin ‘işkence’ boyutunda olduğunu ortaya koyuyor.

5 tutuklunun bulunduğu dava kapsamında Sevgi Evleri’nde çalışan ve yönetici olan 14 kişi, şüpheli olarak iddianamede yer alıyor.

"Yardım edin" çığlıkları

Cumhuriyet Savcısı Bilge Dursun tarafından iddianamede Turhal Kaymakamlığı’nın şikâyet dilekçesinin eklerinde çocukların ‘yardım edin’ çığlıklarının yer aldığı 14 saniyelik ses kaydının bulunduğu da belirtiliyor.

İddianamede ifadeleri yer verilen çocukların ve ailelerinin anlatımları, olayın vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Anlatımlarından bazıları şöyle:

Yemeklerde helva, ekmek, meyve suyu yediklerini belirten çocuklar, bakıcı kadınların ise (çocukların tabiri ile) kendilerine ‘süper’ kahvaltı hazırladıklarını, sucuklu yumurta yediklerini, sütlerini içtiklerini söylüyor.

Çocuklar, bakıcıların beğenmediği davranışlar sergilediğinde oda veya banyo gibi yerlere kapatılıyor. Bu alanlara kapatılan çocuklara su dışında herhangi bir yiyecek ve içecek verilmiyor.

Çocuklara, “Hakkınızda tutanak tutup sizi Batman’a, teröristlerin olduğu yere göndeririz”, “Ailenizi göremezsiniz” gibi psikolojik şiddet içeren söylemler geliştiriliyor.

Ancak haftada bir ya da iki kez banyo yaptırılan çocuklar, bu esnada da bakıcıların şiddetine maruz kalıyor. Bazı çocuklar, üzerlerine kaynar su döküldüğünü söylüyor.

Altına yapan bir çocuk, bakıcı tarafından askılık demiri ile dövüldüğünü belirtiyor.

İtiraf

İddianamede, söz konusu şikayetler üzerine yapılmış telefon dinlemelerinin dökümleri de yer alıyor. Bu dökümlerde bakıcıların çocuklara uygulanan şiddeti kabullendiği, kurum yöneticilerinin ise durumdan haberdar olmasına rağmen herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılıyor.

Konuşmaların birinde şüpheli F. D., “Canım vurdum da ne yaptım, kafayı gözü mü yardım, hastanelik mi yaptım… Gözle görülür, elle tutulur bir şey var mı; yok” dediği iddianameye yansıyan en çarpıcı ayrıntılar arasında.

"Günde '4 olumsuzluk'"

Güvenlik kameralarına yansıyanlar ve bunlar hakkındaki bilirkişi raporu da konunun bir diğer boyutu. İncelenen 58 günlük kayıtlarda sadece kameralara yansıyan 235 adet ‘olumsuzluğa’ rastlandığı belirtiliyor. Gün ortalamasının 4 olumsuzluk olduğu vurgulanan bilirkişi raporunda, şiddetin yanı sıra çocuklara ağır çöp vb. şeyler taşıtıldığı, olumsuzluk durumlarının bazılarında ise çocukların kamera açısından bilerek çıkarıldığı kaydediliyor.

Şizofreni ataklarında kullanılan ilaçlar

İddianamede çocuklara ilişkin hastaneden alınan raporlara da yer veriliyor. Buna göre çocuklarda olay anlarının hemen ertesinde bir girişimde bulunulmadığı için darp izine rastlanılmamış. Ancak çocuklara ağır psikiyatrik ilaçların yüksek dozda kullandırıldığı belirtiliyor. Örneğin çocuklardan birine, yetişkinlerde şizofreni ataklarında kullanılan bir ilacın günde 4 doz verildiği kaydediliyor.

Raporlarda hemen her çocukta astım ve beslenme yetersizliği gözlendiği, çocukların soğuk suyla yıkandıkları iddialarını destekleyen biçimde akciğer iltihabı görüldüğü belirtiliyor.

Savcı 'işkence' dedi

Cumhuriyet Savcısı Bilge Dursun, çocukların maruz kaldığı davranışları ‘işkence’ olarak tanımlayarak, şüpheliler hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.

Davanın ilk duruşması Zile Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülmeye başlandı. CHP Milletvekilleri Kadim DurmazNeslihan Hancıoğlu ve Mustafa Tuncer takip etti. Duruşmaya yarın da devam edilecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.