Bakanlık 'ağır hasarlı' diyerek yıktı, DASK 'tadilat parası' ödedi

İzmir depreminin ardından bakanlığı ‘ağır hasarlı’ diyerek yıktığı binaya DASK ‘az hasarlı’ raporu verdi. 6 bin lira tadilat ödemesi yapılan Türkan Değirmencioğlu, “DASK’ın verdiği para ile olmayan binanın neresini tamir ettirebilirim?” dedi.

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği depremin yaraları hala sarılamadı. Depremde hasar gören Yücel Yılmaz Apartmanı’nı bakanlık ‘ağır hasarlı’ diyerek yıktı DASK ise bina için ‘az hasarlı’ raporu çıkardı. 6 bin ile 13 bin 580 lira arasında değişen tadilat ödemesi yaptı. Bakanlığın yıktığı apartmanın sakini Türkan Değirmencioğlu “DASK’ın verdiği düşük miktardaki para ile olmayan binanın neresini tamir ettirebilirim” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir’de 30 Ekim Depremi sonrası Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi’ndeki 64 daire ve 13 dükkandan oluşan Yücel Yılmaz Apartmanı’na 12 Kasım 2021’de ‘Ağır hasarlı’ raporu verdi. Mühürlenen binanın ağır hasarlı olduğuna dair resmi tebligat da 12 Kasım’da kat maliklerine yapıldı.

Bakanlık yetkilileri, 1 Aralık 2021’de ise Yücel Yılmaz Apartmanı’nı riskli yapı olduğu gerekçesiyle yıktı. Ancak yine 12 Kasım’da binada inceleme yapan DASK yetkilileri ise “Az hasarlı” raporu çıkardı. Binaları yıkıldıktan yaklaşık iki hafta sonra Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) az hasarlı raporu verdiğini öğrenen kat malikleri ise büyük şaşkınlık yaşadı. DASK, kendi raporuna dayanarak Yücel Yılmaz Apartmanı kat maliklerine 6 bin ile 13 bin 580 TL arasında değişen düşük miktarlarda tadilat ödemesi çıkardı.

“Olmayan binayı nasıl tamir ettireyim”

Türkan Değirmencioğlu, binayı incelemeye gelen DASK ekiplerine tepki gösterdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Değirmencioğlu, bakanlığın kendi verdiği yıkım kararını tanımadığını ifade etti:

Bakanlığın ağır hasarlı tebligatı sonrası DASK ekipleri geldi. Binadaki daireleri inceledikten sonra en son benim daireme geldiler. Dairem berbat durumdaydı. Banyo kapısı yan dönmüş, mutfak dolapları kaymış, duvarlar çatlamış. Duvarlardan içeriye güneş ışığı sızıyordu. Buna rağmen DASK eksperi bize tadilat parası uygun görmüş. Biz bunu öğrendiğimizde binamız tamamen yıkılmıştı. 1 Aralık’ta Çevre Şehircilik Bakanlığı binamızı yıktı sonra da ‘Ya pardon, sizin binanız aslında az hasarlıymış, biz tebligatı size yanlış yapmışız’ diye sözlü olarak bildirim yaptılar. DASK’ın yıkılmış olan bina için verdiği 13 bin lira ile olmayan binanın neresini tamir ettirebilirim. 15-20 kez, ayrı ayrı maillerle ve yazılı başvurular yaptık. En son avukatımız yasal bir başvuru yaptı. Tamamına ret cevabı verdiler. Bize, ‘DASK olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlıyız. Binanızın yıkım kararını Çevre Şehircilik Bakanlığı verdi, biz o kararı tanımıyoruz’ diyorlar. Devlet aynı devlet. Devletin bir kurumunun aldığı kararı diğeri tanımıyor. Onların arasındaki çelişki nedeniyle vatandaş mağdur oluyor. İzmir olarak devletiyle mahkemelik olmayı seven bir halk değiliz. Maalesef şu an DASK ile mahkemeliğiz. 17 yıldır düzenli DASK poliçesi yaptıran biriyim. DASK televizyonlarda ünlülerle boy boy reklamlar yaptırıyor. Keşke o reklamlara harcadığı paraları poliçesini yaptırmış sigortalılarına vermiş olsaydı. Artık mecbur olmadıkça sigorta yaptırmam diye düşünüyorum.

Mahkeme süreci başladı

20 yıldır oturduğu Yücel Yılmaz Apartmanı’nın bakanlık tarafından yıkıldığını anımsatan Muhammet Kurşun, “DASK bana 6 bin 438 lira ödeme yaptı. DASK’taki arkadaşlarla iletişime geçtik. ‘Muhatabınız bakanlık’ dediler. Yazışmalarda bize depremin binamızda hasar yaratmadığı ve hafif hasarlı bina için ödeme yapamayacaklarını söylediler. Aylar geçtikten sonra Çevre Şehircilik İlçe Müdürlüğü’nde yetkili müdür arkadaşımız ‘DASK’ı mahkemeye verin’ dedi. Şu an mahkeme sürecini başlattık” dedi.

“Yıllardır aksatmadan ödediğim DASK böyle mi iş yapıyor? Boşuna mı güvendim”

Bir diğer kat maliki Armağan Birsen de kimseye dertlerini anlatamadıklarını söyledi:

Bir yıl oldu, hala elimizden tutan yok. Evimiz yıkılmış. DASK bize sadece dekoratif çatlaklardan dolayı 6 bin küsur ödeme yaptı. Çevre Şehircilik Bakanlığı ağır hasarlı olduğunu söylüyor ve binamızı yıkıyor. DASK bunu kabul etmiyor. ‘Hayır az hasarlı’ diyor. O zaman niye yıkıldı bizim binamız. Çevre Şehircilik Bakanı ‘söz veriyorum’ demişti. ‘105 metrekare brüt, 85 metrekare net yeni evleriniz olacak’ demişti. Şu an 65 metrekareymiş daireler. Bizim evimiz 135 metrekareydi. Ben şimdi 2 çocuğumla ailemle orada nasıl oturacağım. Halen evimi nereden alacağım belli değil. Bu ev için ayrıca para ödeyeceğim dediğimde saçmalama diyorlar bana. İnsanlar bunu bilmiyorlar. Ne kadar ödeyeceğimiz de belli değil. Keşke proje alanında olmasaydık. Devletin koruması altındaki proje alanında olduğumuz için mi mağdur ediliyoruz. Ben bu kadar sıkıntı yaşıyorken devlet beni nasıl koruyor. Yıllardır aksatmadan ödediğim DASK böyle mi iş yapıyor? Boşuna mı güvendim ben.

“Çözüm bekliyoruz”

Bir diğer mağdur yurttaş Mehmet Özçevik ise “Depremden beri mağduruz. Evimiz yıkıldı. DASK’ın ödediği 6 bin lira tadilat parası. Bu ne boyaya ne de badanaya yeter. Zaten binamız devlet tarafından yıkıldı, yerle bir oldu. Katlarımız bile belli değil, ne alacağımızı bilmiyoruz. Çok mağduruz. Bir an evvel bunun çözülmesini istiyoruz” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.