Dün futbolcuların yüksek faiz geliri için bir banka müdürüne servetlerini teslim edip birkaç misli kazanma hırsıyla aldatıldıkları davasının görüldüğü gündü. Gece geç saatlere kadar sürmüş duruşmanın uzun özetini okudum.
Aldatıladıklarını söyleyenlerin hepsi, kısa sürede yüksek faizle paralarına para katmak için, bu düzeni kuran kadının kapısını aşındırmışlar…
Davanın 1 numaralı sanığı, olayı duruşmada şöyle özetlemiş: “Herkes faizin peşine düştü, anaparanın değil. Bagajı açıyordum paraları kapışıyorlardı, kapanın elinde kalıyordu.”
Tam gülecektim ki, bu haberi okuduğum Hürriyet gazetesinde büyütülerek verilmiş daha önemli bir haber gözüme çarptı.
Haberin başlığını aynen aktarıyorum:
Burak Taşçı imzalı haberin önemli bölümleri şöyle:
“Bankalar mevduat faizlerinde yarışı sürdürüyor. Kişiye özel faizler her geçen gün yükselirken ortalama faizlerde 3 ay ve 1 yıllık vadede düşüş gözlemleniyor. Bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranları 3 aylık vadede yüzde 70’i aştı. Ortalama faizde ise liderlik 3 aylık vadede oluştu ve yüzde 51.29 olarak gerçekleşti. 1 milyon lirasını yüzde 70 faizle 3 aylık mevduata bağlayan birisi bir yılın sonunda 861 bin lira faiz getirisi sağlayabilir.
Türk Lirası’na olan ilgi artmaya devam ediyor. Bankalar kişiye özel verilen faizi 3 aylık vadede yüzde 70’e kadar yükseltti. Kur Korumalı Mevduat’tan standart mevduata dönenlere verilen bu faiz oranıyla 1 milyon lirası olan 3 aylık faizle yıllık 906 bin lira brüt, net olarak da 861 bin lira faiz getirisi elde edebiliyor. Bileşik faizi ise yüzde 90.61’e çıkıyor.
Bankalar mevduattaki faiz yarışından geriye düşmek istemiyor. Ancak faize verdikleri kadar krediden gelir elde edemedikleri için ortalama faizlerde düşüş yaşanıyor.
KKM’den standart mevduata dönenlere yüksek faiz sunulurken diğer mevduatlara ortalama faiz oranları veriliyor.”
Bitmedi, dahası da var:
“Son açıklanan verilere göre Kasım 2023’te bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranlarında liderliği 3 aya kadar vadeli mevduat göğüsledi. 3 aya kadar vadeli mevduat TL bazında yüzde 70’e çıktı. 6 aylık vadede faiz yüzde 67, 1 yıllık vadede yüzde 61, 1 yıldan daha uzun vadede yüzde 57, 1 aya kadar vadelerde ise yüzde 55 oldu. Bu oranlar aylık açıklanıyor ve bankaların tabela faizlerinin üstünde verilen faizleri ifade ediyor.”
Gazete -Hürriyet- okurlarının ağzını sulandırmak için büyük bir zahmete de katlanmış; ‘BANKALARCA MEVDUATLARA FİİLEN UYGULANAN AZAMİ FAİZ ORANLARI’ ve ‘BANKALARCA AÇILAN MEVDUATLARA UYGULANAN AĞIRLIKLI FAİZ ORANLARI’ başlıklı iki adet de grafik hazırlamış.
[Onları bu yazımın altına -ibret-i alem olsun diye- aynen yerleştiriyorum.]
Nerelerden nereye gelmişiz, değil mi?
Futbolcular, paralarına para katmak için bir banka müdürünün peşine takılmak yerine, bugünleri bekleyip birikimlerini bankalardaki özel hesaplara yatırsalardı, beklentileri daha hızlı, daha kolay, daha güvenli ve banka garantisiyle yerine gelecekmiş…
Bir zamanlar, “Faiz inecek” deniliyor ve bunun için kısa vadeli tarihler de veriliyordu. Neden bunun olacağı da “Faiz sebep, enflasyon netice” teorisiyle anlatılıyordu. Teoriyi yadırgayanlar ‘Millet düşmanı bozguncu ekonomistler’ diye yaftalanıyor, konuya bu kadar keskin yaklaşılması da “Nass var, nass, sana bana ne oluyor!” cümlesiyle açıklanıp ağızlar kapatılıyordu.
Meğer mesele başkaymış…
Yüzde 90 faizli bir ülke olacakmışız da haberimiz olmamış…
“Böylece 1 milyon lira bir yıl sonra 1 milyon 861 bin liraya ulaşıyor” diye müjdeliyor Hürriyet…
Mahkeme, aldatılan futbolcular ile onlar verdi diye peşlerine takılan diğer müştekilerin, bir dahaki duruşmaya zorla getirilmeleri kararını da vermiş…
Yeni faiz oranlarını duyunca hayıflanmışlardır…