Gazeteci Banu Güven, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri sonrası 'hür ve müstakil siyaset' iddiasıyla CHP ile yollarını ayıran İYİ Parti'nin hamleleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
Kısa Dalga'da yayımlanan yazısında İYİ Parti lideri Meral Akşener'in bir alternatif olma iddiası olduğunu, Meclis grubundaki konuşmasında bunu "Bugün Türk siyasetinde, milletin sinir uçlarıyla oynamaktan beslenen iki anlayış var. İkisinin de amacı, milletimizi kendilerine zorunlu bırakıp iktidar alanlarını ilelebet sürdürmek. İşte biz, milletimizin iradesini ipotek altına alan bu mecburiyet siyasetini reddediyoruz" diye anlattığını hatırlatan Güven, şu şekilde devam etti:
"CHP'de değişim isteyenlerin kullandıkları argüman, Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta kalırsa, Meral Akşener'in yerel seçimlerde ittifaka girmeyeceği varsayımıydı. Kılıçdaroğlu gitti, yerine Özgür Özel geldi, fakat Akşener için durum değişmedi. Peki, Akşener'in yerel seçimde ittifak yapmama inadının gerekçesi ne? Bence ilk sırada, Millet İttifakı masasında sözünü geçirememiş ve geri adım atmaya zorunlu bırakılmış olmasının etkisi var.
'Birinden biri aday olsun' dediği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için, 'Önlerini açmak için elimden geleni yaptım. O ateşten gömleği onlara giydiremedim' gibi sitem yollu açıklamalar yapan Akşener, seçimin kaybedilmesinden, ittifakın 'Kılıçdaroğlu ısrarını' sorumlu tutuyor. Akşener, bir ittifak içinde yer almanın amaca hizmet etmediğini düşünüyor; 'Sürekli birilerine yardımcı olmak, bu sistemin değişmesine sebep olmuyormuş' diyor.
'İYİ PARTİ'NİN ALACAĞI HER BİR OY, MUHALEFET ADAYLARINA SEÇİMİ KAYBETTİREBİLİR'
Akşener, partisinin yerel seçimlerde CHP ile işbirliğine gitmeme kararını, 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkan 50+1 mecburiyeti, yerel seçimlerde yok' diyerek de gerekçelendirmeye çalışıyor fakat şunu gayet iyi biliyor: İYİ Parti'nin adaylarının alacağı her bir oy, başta İmamoğlu ve Yavaş olmak üzere, muhalefetin adaylarına seçimi kaybettirebilir. İstanbul, Ankara gibi eleştiri büyükşehirler bu yüzden beş yıl iktidarın elinde kalırsa, seçmen de bir sonraki seçimlerde İYİ Parti'den bunun hesabını sorar."