'Barış Akademisyenleri' bildirisine imza atmasının ardından KHK ile ihraç edilen Veysi Altıntaş, 2020 yılında işe başladığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştirak şirketi BİMTAŞ'ın sözleşmeli personeli olarak çalıştığı İstanbul Planlama Ajansı'ndan çıkarıldığını söyledi.
Veysi Altıntaş, "İBB haksız ve hukuksuz bir şekilde iş akdimi feshetti. İşten çıkarılma gerekçesinde barış bildirisini imzalamaktan dolayı KHK ile ihraç edilmiş olmam ve hakkımda devam eden bir ağır ceza davası kanıt olarak gösterilmiş. Ama mevzu bunların çok ötesinde" açıklamasını yaptı. Veysi Altıntaş, internet blogu üzerinen İstanbul Teknik Üniversitesi'nde doktora öğrencisiyken 6 Ocak 2017 tarihinde Barış Bildirisi imzacısı olduğundan dolayı 679 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirtti. Mart 2020 yılında İBB iştirak şirketi BİMTAŞ’ın sözleşmeli personeli olarak İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Vizyon 2050 Ofisi’nde uzman/araştırmacı olarak işe başladığını söyleyen Altıntaş, işten atılma sürecini şöyle açıkladı:
“8 Aralık 2021 tarihinde TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında Süleyman Soylu’nun “İBB’de çalışan 557 terörist var” söyleminden sonra iktidar medyası bir anda konuyu gündemleştirdi ve İBB’de ben dâhil bazı çalışanları teşhir etmeye başladı. 12–13 Aralık 2021 tarihlerinde Yeni Şafak Gazetesi “İşte İBB’de Kadrolaşan Diğer PKK’lılar” ve “Dağa Eleman Aktaran da İBB’den Çıktı” başlıkları ile ben dâhil birkaç kişiyi kişisel verilerimizi ve fotoğraflarımızı açık bir şekilde kullanarak haberler yaptı. Yine iktidar medyasından farklı mecralarda benzer yayınlar yapıldı. Hakkımda devam eden bir davadaki iddialar üzerinden kesin ifadeler kullanıyor, açıkça bizi teşhir ediyor ve hedef gösteriyordu. Bu haberlerden sonra haliyle çok tedirgin oldum ve panik atak nöbetlerim yeniden başladı. Hatta ani bir polis operasyonu olabileceği kaygısıyla ailemden birkaç kişi yanıma gelerek sabaha kadar nöbet tuttular. Bu haberler günlerce Twitter’da konuşuldu, TT oldu ve birkaç hesap bazı tweetlerimi kullanarak beni açıkça hedef gösterdi.”
Hedef konulmasının ardından 26 Mart’ta mesai saati dışında BİMTAŞ genel müdür yardımcısının mesaj attığını belirten Altıntaş, “İBB yönetimince alınan karar doğrultusunda 'daha fazla yıpranmamam için istifa etmemi' ve 'özel sektörde bana iş bulmayı' teklif etti. Bu tepki-teklifi asla beklemiyordum ve bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Safça gerçekten de başından itibaren hiçbir şekilde fikrimizin alınmadığı bir süreç için duygu ve düşüncemizi alacağı ve nasıl yol almamız gerektiğini soracağını umuyordum” dedi.
Kararın kendi inisiyatife bırakılmasına karşın 30 Mart’ta BİMTAŞ İnsan Kaynakları Müdürü’nden acil toplantı daveti aldığını belirten Altıntaş, "Nihayetinde 30 Mart 2022 tarihinde gerçekleşen yüz yüze görüşme ile işten çıkarıldığımı bildiren tebligat bana elden verildi” dedi.
İşten atılmasını siyaset gündemi ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Altıntaş şunları söyledi:
"Bir yandan Kürt oylarına ihtiyaç duyarken bir yandan da bu kesim ile hiçbir şekilde bir arada görünmek istemediklerini görüyorum. Basında hedefe konan çoğu kişinin doğrudan Kürt hareketi ile ilişkilendirilmesi ve işlerine son verilmesi seçim stratejilerinin bir sonucudur. 6 muhalefet partisinin ittifakından sonra İBB’de bir takım görev değişikliklerinin olması, benim çıkarılmamadan iki gün sonra BİMTAŞ iştirak şirketinin başına DEVA Partisinden olduğu iddia edilen bir kişinin getirilmesi tesadüf olmasa gerek. Öyle anlaşılıyor ki İBB’de çalışan “biz teröristlerin!” seçim gündemine doğru giderken iktidar tarafından kaşınacağı, bunun muhalefet partilerini yıpratacağı hesap edilmiş ve çözüm olarak basında ismi çıkan bizleri toplu olarak işten çıkarmayı uygun görmüşler."
5 Nisan’da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun “Şu ana kadar iltisaklı anlamda 8 personelle ilgili dosya tespiti var, bunun da yarısı bir önceki dönemde işe alınmış” şeklinde "garip bir açıklama yaptığını" söyleyen Altıntaş, şöyle devam etti:
“Benimle birlikte işine son verilen 8 kişinin dosyaları incelenerek tamamen iktidar medyasının yaptığı karalamalara benzer şekilde 'iltisaklı' olduğumuza karar vermiş. Kaldı ki, 3 ay önce İBB içerisinde başka bir birime gönderildim ve resmi görevlendirmem iki buçuk ayı buldu. Yeni birime girişimin geç yapılmasının nedenini sorduğumda valilik soruşturmasının sonucunu beklediklerini ve valilikten “temiz” belgesini aldıktan sonra görevlendirmemin yapıldığı söylendi. Yani, yakın zamanda valilik bile hakkımızda iltisak şüphesinde bulunamamışken İBB hangi somut gerekçeler üzerinden iltisaklı olduğumuza karar veriyor!?”
İmamoğlu’nun açıklamasından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da açıklama yaptığını belirten Altıntaş, daha sonra İBB'nin açıklama yaptığını hatırlattı ve “İktidarın bu saldırılarına boyun eğdiğini gösterdi ve iktidar basınının ağzı ile bir kere daha bizleri açıkça teşhir ederek hedefe koymuş oldu” dedi.
Altıntaş, hakkında ortaya atılan iddiaları kabul etmediğini belirterek, yasal yollardan bütün haklarını kullanacağını ifade etti.